Boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru ise de; boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Önceki nafakanın takdir edildiği tarihten bu artırım davası tarihi arasında iki yıldan fazla bir süre geçmiş olup, bu süre içerisinde müşterek çocuğun yaşı ihtiyaçları, eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın da alım gücü en azından enflasyon oranında değer kaybına uğradığından nafakanın en azından ÜFE artışı oranında artırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 21.09.2016 T. E: 7769, K: 11118-
Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere iştirak nafakası takdiri gerekirken, karar tarihinden geçerli olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Memur emeklisi olan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kişisel ilişkinin değiştirilmesine dair talebinin kabulüne karar verilen, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
3. HD. 19.01.2016 T. E: 2015/16496, K: 258-
İştirak nafakasının, küçüğün reşit olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceği göz önüne alınarak küçüğün reşit olduğu tarih itibariyle nafaka borcunun bulunup bulunmadığı hususunda gerektiğinde bilirkişiye de başvurulmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğu-
Tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, çocuğun artan ihtiyaçları belirlenmeden fahiş bir miktarda nafakaya hükmedilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.