Davalı-davacı (koca)'nın evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği, ayrı bütçe oluşturduğu, cimrilik ölçüsünde tutumlu olduğu, beden temizliğine özen göstermeyerek ter koktuğu; kadına atfedilebilecek bir kusur ise bulunmadığından, evlilik birliğinin sarsılmasında neden olaylarda kocanın kusurlu olduğu- Davalı-davacı (koca) tarafından açılıp birleştirilen boşanma davası, haklı görülmeyerek reddedildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren davacı-davalı (kadın) yararına, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 15.05.2018 T. E: 2016/18256, K: 6242-
3. HD. 14.03.2016 T. E: 331, K: 3709-
Somut olayda, davacının eğitim durumu ve giderleri ile ilgili tüm delillerin eğitim gördüğü kurumdan sorulup tam olarak belirlenip, ayrıca davalı tarafından davacının çalıştığı iddia edilen kuaför salonunda çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa ne kadar gelir ettiği hususlarının tam olarak saptanmasından sonra davalı baba ve annenin sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak annenin yardım nafakasına katkısı da değerlendirilerek, mahkemece; davacının davalı babasından yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığını inceledikten sonra oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı erkeğin şizofreni hastası olduğu, düzenli bir işi ve geliri bulunmadığı, kendisi yoksulluk sınırında bulunan davalının müşterek çocuklar için tedbir ve iştirak nafakasıyla yükümlü tutulmasının doğru olmadığı –
Kadının, karşı dava dilekçesinde, "erkeğin kredi kartları borcu için babasından aldığı ve geri ödemediği paranın iadesini maddi tazminat" olarak talep etmesi halinde, bu istek, boşanmanın fer’isi niteliğinde olmayıp, bağımsız bir talep olduğundan, bu talebine ilişkin nispi peşin harcı tamamlaması için süre verilmesi, tamamlandığı takdirde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek; bu taleple ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu-
Davacı ile davalının fiili oturma yerlerinin yakınlığı, annelik duygusunun tatmini ve çocuğun sağlıklı gelişimi ,anne şefkat, sevgi ve ilgisini yaşaması için seçenekli kişisel ilişkiye gerek bulunmayacağı, daha sık ilişki süresinin düzenlenmesi gerekeceği-
İştirak nafakasının, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği–
Ana tarafından açılan TMK'nin 301. madde kapsamında babalık davası ile çocuk için iştirak nafakası istemlerine-
Hakimin iştirak nafakası miktarını belirlerken; çocuğun yaşını, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarını, genel ihtiyaçları ve ana-babanın mali durumunu dikkate almasının gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.