Davacı-karşı davalının temliken tescil ve terditli sebepsiz zenginleşme nedeniyle açtığı alacak davasına, davalı-karşı davacının meni müdahale ve ecrimisil talebinde bulunduğu; bozma kararı ardından, mahkemenin verdiği yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı kararının, yargıda açıklık ve netlik prensibinin ihlali niteliğinde olduğu-
Davalının davacı kooperatif üyesi olması halinde, kooperatif tarafından verilen hizmet karşılığı bedele ilişkin itirazın iptali davasının ticaret mahkemesinde, davalının kooperatif üyesi olmaması halinde ise dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözüleceğinden ve olayda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanamayacağından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
3. HD. 26.09.2018 T. E: 2016/21486, K: 9131-
Kambiyo vasfını yitiren çeke karşı taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından, bu nedene dayalı olarak talepte bulunulamaz ise de, davacının hamil, davalının da keşideci olduğu gerçeği karşısında hamilin keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabileceği, bu durumda “sebepsiz zenginleşmediğini” ispatla yükümlü olduğu gözetilmeden karar oluşturmanın bozmayı gerektireceği-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Hamil süresi içerisinde ödememe protestosu çekmezse, cirantaya karşı başvuru hakkını kaybeder. Ödememe protestosu çekilmemiş bono, taraflar arasında temel ilişkinin bulunması durumunda yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde temel ilişkiden bahsetmemişse de, delil listesinde bildirdiği tanıkların takip konusu alacağa yönelik olduğunu belirtmesi karşısında, taraflar arasında temel ilişkinin varlığı iddiasının olduğunun kabulü ile davacıya alacağını her türlü delil ile ispat olanağının tanınması gerekeceği-
Banka cevabına göre, "evlilik birliği içinde ödendiği" anlaşılan sadece 14 taksit karşılığı olan miktar üzerinden hesaplamanın yapılması ve katılma alacağının hüküm altına alınması gerekeceği- Faiz talebi olmadığı halde talep aşılarak alacağa faiz işletilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK'nın 258/3. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurulabileceği-İhtiyati haciz kararının İİK.'nın 260. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekeceğinden, temyiz edilen kısa kararın, temyiz denetiminin mümkün olmadığı-
Sigortalı makinenin kurtarma masraflarının tahsili istemi- Davacı tarafından balçıklı toprağa batan sigortalı iş makinası için yapılan masrafların makina korunması, kurtarılması ve nakline ilişkin olduğu, olayın oluşumu ile örtüştüğü, bu çalışmalara ilişkin faturalarda belirtilen birim fiyatların serbest piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu belirtilmiş olup, sigorta ettiren davacı tarafından talep edilen masrafların, TTK 1448 gereğince makul gider mahiyetinde olduğu ve davacı tarafından talep edilebileceği-
Mahkemece; taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri gözetilip, karar yerinde tartışarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, “taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı”ndan bahisle, olaya uygun olmayan gerekçelerle “davanın reddine” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Davacının kısmi dava açabilmesi için, bu davayı açmada korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmasının şart olduğu, hukuki yararın; dava konusuna ilişkin dava şartlarından olup, dava açıldığı anda var olması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.