Taraflar arasındaki alacak davası-
"Serbest Muhasebeci", "serbest muhasebeci mali müşavir","yeminli mali müşavir" mesleğini icra eden kişiler ancak, her birisi kendi içerisinde adi ortaklık veya şirket kurarak çalışmalarını birleştirebilecekleri gibi bu üç meslek mensubunun, diğer meslek mensubu ile veya bu mesleğe mensup olmayan kişilerle ortaklık ve şirket kurmaları yasaklandığından davacının murisi ile davalı arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin geçersiz olduğu gözönüne alınarak, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği-
Çekte alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinde çeke bağlı olan borcun da sona ermiş olacağı-
11. HD. 08.02.2023 T. E: 2021/4856, K: 692
Harici araç satışından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkin davada; taraflarca itiraza uğramayan 'protokol sözleşmesi' başlıklı harici araç satışına ilişkin sözleşme de yer alan '...nakit satılmıştır...' ifadesi ve davalının kollukça alınan ifadesinde davaya konu edilen satış bedelini davacıdan (peşin) olarak aldığı açık olması birlikte değerlendirildiğinde mahkemece davanın kabulü gerektiği-
Harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiğinden, sözleşmedeki bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanarak belirlenmesi gerektiği-
Olaydaki müteselsil sorumluluğun hukuksal dayanağı, Borçlar Kanunu’nun 51. Maddesidir; anılan Yasa hükmüne göre, birden çok kişinin, aynı kişiye karşı haksız fiil, sözleşme gibi çeşitli nedenlerle sorumlu bulunduğu (Birden çok sebebin bir arada bulunduğu) durumlarda, bunlar hakkında, bir zararın doğmasına birlikte neden olanlar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı-
Dava dışı mirasçıların da davaya dahil edilmeleri, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanılması ve davacıların delilleri ile birlikte değerlendirilmesi; mirasbırakana ait veraset ilamının iptaline ilişkin verilen kararın kesinleşmesinin de bekletici sorun (HMK. md.165/1) yapılması gerekeceği-
Davalıya yapılan hizmet bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, dava konusun alacağın bilirkişi raporu ile belirlendiği ve likit (belirlenebilir) olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına karar verilmesinin yanlış olduğu-
Aynı bononun, bedeli bölünmek sureti ile tarafları aynı farklı icra takiplerine konu edilerek tahsil edilmeyeceği- İlk takip dosyasında kısmi asıl alacak talep eden alacaklımın bono miktarından geriye kalan alacağından vazgeçmiş ya da tahsil etmiş sayılacağı, artık geriye kalan bono miktarını farklı bir kambiyo takibine konu edemeyeceği- Alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak aynı bononun tahsili için bölünerek ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde davacı borçlu tarafa fazladan avukatlık ücreti ve takip masrafları yükletilmesine neden olunmasının da hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Takip dayanağı senet aslının icra kasasında bulunmasının zorunlu olduğundan ilk takip devam ederken aynı senet aslı ibraz edilmeden yeniden ikinci bir takip başlatılmasının da düşünülemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.