Aynı takibe ilişkin olarak alacaklının ikame ettiği itirazın iptali davasında verilen hüküm ile buna dayanak takipte istenilip itirazın iptali davasının müddeabihinin içinde yer alan "işleyecek faiz miktarına" ilişkin menfi tespit istemli davanın dayanağı olan olay ve olgular aynı olduğundan ve işleyecek faiz oranı, itirazın iptali davasında verilen karar ile kesinleştiğinden, bu miktarın başka bir mahkemede menfi tespit istemiyle yeniden tartışılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığı- "Menfi tespit davasının "hukuki yarara" ilişkin dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği ve direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulmasının yerinde olacağı" şeklindeki görüş ile; "Ödeme emrinde açıkça işleyecek faize itiraz edilmemiş olması nedeniyle itirazın iptali davasını gören mahkemece bu hususa girilerek hüküm tesisinin mümkün olmadığı, işleyecek faizin bu yönde ödeme emrine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığından takip hukuku anlamında kesinleştiği ancak bu durumun maddi anlamda kesin hüküm kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, borçlunun takipte kesinleşen faizle ilgili menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak istemi-
Kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasından sonra, paydaşlardan birinin dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının kendisine ait olduğunu ileri sürerek açtığı davanın, mukdesatın tespiti niteliğinde değil, mukdesat bedeli sebebiyle davalıların hisselerine düşen miktarın fazla kısmı bakımından sebepsiz zenginleştikleri iddiasına dayalı eda nitelikli alacak davası niteliğinde olduğu, sebepsiz zenginleşmeye dayananın dava hakkı ve zamanaşımı başlangıç tarihinin ortaklığın giderilmesine onu taşınmazın satışının yapılıp bedelinin taşınmaz maliklerine ödendiği tarihte başladığı-
Dava konusu Şehzade S. M. Vakfının "gayri sahih" vakıflardan olup taviz bedeline tabi olmadığı; ancak davacının taviz bedelini ödememesi gerektiği halde ödediği anlaşıldığından İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taviz bedelini geri istemesinin mümkün olduğu-
Hastaya daha hızlı müdahale edilebilmesi gayesiyle dahi olsa, kendisinin oluşturduğu sistemden kan temin eden davalı hastanenin azami seviye özen ve dikkat yükümlülüğü nedir?
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine, bir kısım davalılar tarafından açılan birleşen dava ise 619 parselde kalan meyve ağaçları nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye davalı tazminat isteği-
Süresi içinde ibraz olunmayan çekle ilgili olarak davalı (keşideci) ile ciro yoluyla çeke hamil olan davacı arasında temel ilişki bulunmadığından, uyuşmazlığın 6762 s. TTK. mad. 644 hükmü çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerektiği, mahkemece bu yön gözden kaçırılarak "ispat külfetinin davacı hamilde olduğu, davacının açmış olduğu davanın sebepsiz zenginleşme davasının olmadığı, davanın itirazın iptali davası olduğu ve davacının temel borç ilişkisini gösterir belge ve delil sunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kira alacağı ve hasar bedelinin tahsili istemi-
3. HD. 17.10.2016 T. E: 11877, K: 11687-
İpoteğin varlığı ve geçerliliğinde ihtilaf olmayıp, alacaklı banka cebri icra marifeti ile satış yaptırmış ve ihale kesinleştiğinden, bu aşamadan sonra genel mahkeme tarafından ihale alıcısı adına tescil edilen tapunun iptaline karar verilmiş olmasının; ihale bedelinin dosyaya iadesini doğurmayacağı, alacaklı bankaya ödenen bu paranın iadesinin yargılamayı gerektireceği, icra müdürlüğünün ihale bedelinin dosyaya iadesi yönündeki muhtıranın iptali yönünde hüküm kurulması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.