Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılmasının, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesinin, bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından ve sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğu, aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olabileceğinden, uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesine yol açabileceği-
Mahkemece, icra dosyasında borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilen... bedelli ipotek tesis tarihinin, davacının haciz tarihinden önceki bir tarih olan... tarihli olduğu, dolayısıyla haciz tarihinden önce tesis edilen ipotek bedeline dayalı her iki icra dosya alacağının sıra cetveline esas teşkil etmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği-
Mahkemece, ilk haczin şikâyet olunanın haczi olduğu, amme alacağı niteliğindeki şikâyetçi kurum alacağı nedeniyle konulan hacizlerin 6183 sayılı kanunun 21. maddesi hükmü gereğince ilk hacze iştirak edeceği, iptali istenen sıra cetvelinin bu yasal düzenlemeler çerçevesinde düzenlenmiş olmakla, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikâyetçi vekilinin, taşınmaz üzerine müvekkili için konulan haczin dayanağının, taşınmaz sahipleri gerçek kişilerin şahsi ve ortağı olduğu şirkete ait vergi borçları olduğunu savunduğu, ancak, şikâyet olunanın hem gerçek kişi borçlulara hem de ortağı ve temsilcisi oldukları şirkete karşı sıra cetvelinde paylaşıma konu olabilecek şekilde takip yapıp yapmadığının, yapmış ise bunların tarihleri, bunlara istinaden konulan hacizler v.b. yasal işlemleri tamamlayıp tamamlamadığının, dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılamadığı-
Mahcuz mallar, şikayetçinin haczinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde başka bir dosyadan satılmış olduğundan, satış tarihi itibariyle şikayetçinin haczini ayakta olduğu, bu durumda, mahkemece, şikayetçinin tarafı olmadığı icra memur muamelesini şikayete ilişkin ilamının şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturmadığı-
Şikayet edilen sıra cetvelinde şikayet olunan haricinde kendisine para isabet eden alacaklılar bulunduğundan taraf teşkili sağlanmadan karar verilemeyeceği-
Mahkemece, adı geçen şirketin yöneticisi olduğu anlaşılan ve sıra cetvelinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi olan borçlu hakkında doğrudan icrai işlemlere girişilmemiş olması nedeniyle şikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye (5510 sayılı Kanunun 88. maddesi) aykırı olarak yazılı şekilde red kararı doğru değilse de, sonucu itibarıyla doğru olan kararın gerekçesinin düzeltilerek onanmasının gerekeceği-
Alacaklının satış talebinin icra müdürlüğü tarafından kıymet takdiri yapılmamış olduğundan satış talebinin reddine ve kıymet takdiri yapılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın icra mahkemesi tarafından kaldırılmamış olması nedeniyle geçerli bir satış talebinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle süresi içinde satış istenmediğinden haczin düşmüş olduğunun kabulü gerekeceği-
Şikayet olunanların açtığı tasarrufun iptali davasında konulan ihtiyati hacizlerin tasarrufun iptali davalarının kabulüne dair verilen karar üzerine kesinleştiği ve şikayetçinin alacağının İİK'nın 100. maddesindeki belgelere dayanmadığı görüldüğünden, paylaştırmanın haczi kesinleşen davalılar arasında garameten yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.