«İtirazın kaldırılması» isteminin icra mahkemesinde duruşma açılarak incelenebileceği (evrak üzerinde karar verilemeyeceği)–
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmemiş olduğundan harca tabi olduğu halde harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında HUMK nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılması gerekeceği-
Borçlu-kiracının, ödeme emrine itiraz edip hakkındaki takibi durdurmasından sonra, alacaklının dilerse İİK.’nun 68. maddesi uyarınca “itirazın kaldırılması” nı icra mahkemesinden isteyebileceği gibi, İİK.’nun 67. maddesi gereğince genel mahkemeye başvurarak “itirazın iptali” ni de isteyebileceği; itiraz üzerine icra mahkemesine başvurarak “itirazın iptali” isteğinde bulunmuş olan alacaklının bu isteğinin, “İİK.’nun 68. maddesine göre yapılmış itirazın kaldırılması” isteği olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.06.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede aylık kira bedelinin 3.500,00 TL olarak belirlendiği; bu bedelin net ya da brüt olduğunun açıklanmadığı; her ne kadar mahkemece; kira sözleşmesinde stopaj bedellerinin davacıya ait olduğuna dair hüküm bulunmaması ve kısmi ödemeler nazara alınarak karar verilmiş ise de, kira sözleşmelerinde kararlaştırılan kira bedelinin net mi, yoksa brüt mü olduğunun anlaşılamadığı hallerde, kararlaştırılan bedelin brüt olduğunun kabulünün gerektiği-
İİK.nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının, bir yıllık süre içinde açılmaması halinde, bu nedenle reddine karar verilmesinin zorunlu olduğu, bu davanın, davayı ıslah istemi olmaksızın, alacak (tahsil) davası olarak görülüp karara bağlanmasının, hukuken kabul edilemeyeceği-
Davacı alacaklı dosya borcunu tahsil ettiklerini beyanla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını talep etmiş ise de, davalı borçlunun temerrütü gerçekleşmiş olduğundan mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalının takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzayı açık ve kesin olarak inkar etmediğinden İİK.'nun 269/2. maddesi uyarınca sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, ödeme emrinde belirtilen kira miktarına da karşı çıkmadığından bu miktar borcu ödediğini kanıtlaması gerekeceği-
Sözleşmeye göre takip konusu Nisan ayının kira bedelinin, ay sonunda ödeneceğinden takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmadığı, bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.