Borçlu-kiracının, ödeme emrine itiraz edip hakkındaki takibi durdurmasından sonra, alacaklının dilerse İİK.’nun 68. maddesi uyarınca “itirazın kaldırılması” nı icra mahkemesinden isteyebileceği gibi, İİK.’nun 67. maddesi gereğince genel mahkemeye başvurarak “itirazın iptali” ni de isteyebileceği; itiraz üzerine icra mahkemesine başvurarak “itirazın iptali” isteğinde bulunmuş olan alacaklının bu isteğinin, “İİK.’nun 68. maddesine göre yapılmış itirazın kaldırılması” isteği olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.06.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede aylık kira bedelinin 3.500,00 TL olarak belirlendiği; bu bedelin net ya da brüt olduğunun açıklanmadığı; her ne kadar mahkemece; kira sözleşmesinde stopaj bedellerinin davacıya ait olduğuna dair hüküm bulunmaması ve kısmi ödemeler nazara alınarak karar verilmiş ise de, kira sözleşmelerinde kararlaştırılan kira bedelinin net mi, yoksa brüt mü olduğunun anlaşılamadığı hallerde, kararlaştırılan bedelin brüt olduğunun kabulünün gerektiği-
İİK.nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının, bir yıllık süre içinde açılmaması halinde, bu nedenle reddine karar verilmesinin zorunlu olduğu, bu davanın, davayı ıslah istemi olmaksızın, alacak (tahsil) davası olarak görülüp karara bağlanmasının, hukuken kabul edilemeyeceği-
Davacı alacaklı dosya borcunu tahsil ettiklerini beyanla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını talep etmiş ise de, davalı borçlunun temerrütü gerçekleşmiş olduğundan mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalının takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzayı açık ve kesin olarak inkar etmediğinden İİK.'nun 269/2. maddesi uyarınca sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, ödeme emrinde belirtilen kira miktarına da karşı çıkmadığından bu miktar borcu ödediğini kanıtlaması gerekeceği-
Sözleşmeye göre takip konusu Nisan ayının kira bedelinin, ay sonunda ödeneceğinden takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmadığı, bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş ise de, borç likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, takibe konu alacak miktarına itiraz edilmediğinden takibin miktar yönünden kesinleştiği, davacı alacaklının icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla istem konusu yapılmasına yasal açıdan olanağın olmadığı- Davacı alacaklının tahliye olan ilk davasına, "itirazın kaldırılması" davasını ıslah yoluyla ekleyemeyeceği-
Kiracılık ilişkisini ve kira borcunu kabul etmeyen borçlunun itirazı üzerine açılan davacı alacaklının İİK'nın 68. maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin, taraflar arasında düzenlenmiş imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanmadığından alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği-
Davacı, 06.03.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde ödenmediği iddia olunan Ocak 2014 ile Mart 2015 arası, aylık kira parası 1500 TL’den onbeş aylık toplam 22.500,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş; davalının icra takibine itiraz ederek, aylık kira parasının 325,00 TL olduğunu beyan etmesi üzerine de, dava dilekçesinde ödeme emrinin 26.03.2015 tarihinde tebliğinden sonra 02.04.2015 tarihinde adına gönderilen üç aylık kira parası 975 TL’nin borçtan mahsup edilerek, davalının kabul ettiği aylık kira parası üzerinden bakiye 12 aylık kira parası 3900 TL üzerinden itirazın kaldırılmasını talep ve dava ettiği, bu durumda, davacının dava dilekçesindeki talebi ve H.M.K’nun 26/1 maddesi gözönünde bulundurulmadan, takibe konu tüm aylar kira bedelleri toplamı 4875 TL asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına ve bu bedel üzerinden faiz ve inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.