“İİK’nun 68/b maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesinin, Anayasa’nın 2,10,11 ve 48. maddelerine aykırı olmadığına” dair Anayasa Mahkemesi kararı-
Borçlunun ancak, "teminat" olarak göstereceği 'nakit', 'hisse senedi', 'tahvil', 'gayrimenkul rehni', 'muteber banka kefaleti' karşılığında, "ihtiyati haczin kaldırılmasını" isteyebileceği, ancak menkul rehninin ihtiyati haczin kaldırılması için yeterli sayılmadığı-
«Gecikme zammı»nın ilâmsız takip konusu yapılamayacağı, bu konuda çıkacak uyuşmazlığın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği-
Borçlu tarafından dile getirilip şikâyet konusu yapılmayan bir hususun icra mahkemesince re’sen dikkate alınıp karar verilemeyeceği-
İstem TBK 315. (BK.nun 260) maddesi gereğince temerrüt nedeni ile tahliyeye ilişkin olup, temerrüt ihtarı yerine geçen ödeme emri davalı kiracıya 07.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava ise kanunda öngörülen 30 günlük ödeme süresi beklenilmeden 28.08.2013 tarihinde açılmış olup, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin tarafları istinaf süresi konusunda (tebliğden itibaren iki hafta olarak) yanıltması halinde istinaf incelemesinin yapılması gerektiği-
Kooperatif (olağanüstü) genel kurul kararının 68/I’de öngörülen belgelerden olmadığı-
İmza inkârında bulunan ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, itirazın kaldırılması için başvurulan icra mahkemesindeki ilk duruşmada, takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlunun da, istinabe olunan icra mahkemesindeki ilk duruşmada, ihtarlı davetiyeye rağmen, mazeretsiz olarak hazır bulunmaması halinde, -ayrıca «inkâr tazminatı» ve «para cezası»na hükmedilmeksizin- sadece «itirazın geçici olarak kaldırılmasına» karar verileceği–
Takip talebinde ve/veya ödeme (icra) emrinde İİK 58 hükmüne aykırı olarak, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmemiş olmasının kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği, bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilebileceği gibi, süresiz şikayet yolu ile de borçlu tarafından icra mahkemesine bildirilerek yapılan takibin ve/veya ödeme «icra» emrinin) iptaline neden olacağı, İİK. 58/II-3 ve 60/I hükümlerinin emredici hüküm olduğu–
Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmediği ve kiracılığı kabul ettiğinden kira ilişkisinin varlığı kesinleştiği, uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.