Davalının 30 günlük ödeme süresi içinde ödeme yaptığı temerrüdü gerçekleşmediği anlaşılmakta olup mahkemece davanın kabulü kararının yerinde olmadığı-
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine-
Dava tarihinden sonra borçlunun yaptığı ödemelerin mahkemenin yargılamayı devam ettirip davayı sonuçlandırmasına ve takibe yapılan itirazda haksızlık durumuna göre inkar tazminatına hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği-
İİK’nun 68/a maddesine göre yapılacak duruşma için, ihtarlı davetiyenin borçlu ile birlikte -varsa- borçlunun vekiline de gönderilmesi gerekeceği ancak borçlu asilin duruşmaya gelmemiş olması halinde ayrıca vekiline de duruşma davetiyesinin gönderilmemiş olmasının neticeye etkili olmayacağı–
Borçlunun imzasını taşıyan ve borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmayan alacaklı tarafından icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” nın istenemeyeceği-
Banka dekontunun İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı-
Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını "ödeme olgusuna" dayandırdığına göre, diğer borçlu ile aralarındaki adi ortaklık sözleşmesi sebebiyle oluşan sorumluluk ilişkisi iç mesele olup genel mahkemelerde değerlendirilebileceğinden, itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesinde incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK'nın 68/1.maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer olmadığı, borçlu itiraz ettiği alacağa yönelik ödeme iddiasını İİK'nın 68.maddesinde sayılan belgelerle ispatlayamadığından, borçlunun takibe itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz ile takibi durdurmuş olan borçluya muhtıra (bildiri) gönderilemeyeceği–
Kiracı-borçlunun “kiralananın tahliye ve teslim edildiğini, kira ilişkisinin sona erdiğini” İİK.’ nun 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlaması gerekeceği-
Davalı üçüncü kişi ve borçlunun haciz yapılan ev adresinde birlikte oturmaları nedeniyle İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla davacı alacaklı yararına sayılacağı; icra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.