Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK.nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı-
Boşanma davası sırasında müşterek çocuklar için hükmolunan nafaka yükümlülüğü konusundaki yabancı mahkeme kararının tenfizi isteğine ilişkin davada,Türk Medeni Kanununun 169. maddesine dayalı olarak ara karar ile hükmedilen nafakaların infazının mümkün olması sebebiyle, mahkeme kararını tenfizine karar verileceği-
Hakkında yapılan takip kesinleşmeden (kendisine icra emri tebliğ edilmeden) önce icra kefilinin muvafakatı geçerli olmayacağından, bu muvafakat üzerine yapılan maaş haczinin de sonuç doğurmayacağı (icra kefilinin, icra emri tebliğinden ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, takip kesinleşmeden kefilin maaşına haciz konulamayacağı)-
İcra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderileceği, ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaletinin ilam hükmünde sayılacağı, icra kefilliği de bir tür kefalet olup, kefaletin Borçlar Kanunu'nda düzenlendiği, bu nedenlerle mahkemece, Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin 583 ve 584. maddeleri uyarınca kefaletin geçerliliği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
‘Kesin borç ipoteği’ ilam niteliğinde olduğundan, İİK’nun 34. maddesi uyarınca her yerde ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabileceği–
İİK.nun 68/b (ve 150/ı) maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağı bulunmadığı; alacağın tüketici kredisinde kaynaklanması halinde borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespitinin tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceği; "konut finansman sözleşmesi" kapsamında alınan limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmesi, borçlunun "ihtarnamenin kendisine tebliğ edilmedeğini" belirtip faiz ve borca itiraz edip takibin iptalini istemesi halinde, alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından,mahkemece "takibin iptaline" karar vermek yerine, dar yetkili icra mahkemesinde tüketici yasası koşulları tartışılarak sonuca gidilemeyeceği-
Takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığından ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurunun ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup süreye tabi olmadığı-
İhtiyati haciz talebinde bulunan, muaccel alacağa yönelik talepte bulunmuş ve karşı taraf aleyhine açtığı itirazın iptali davası sonucu verilen, kısa karara dayanmış olup, her ne kadar ihtiyati haciz talebine dayanak olarak sunulan kısa kararın ilam yada ilam mahiyetinde bir belge olmasa da alacağın varlığını yaklaşık olarak ispat ettiği açık olduğundan talebin kabulü gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.