Satış ilânının borçluya tebliğ edilmemiş olmasının, başlıbaşına ihalenin feshini gerektireceği—
Anonim şirketlerde yönetim ve temsili düzenleyen TTK' nun 365 ve bunu izleyen maddelerinde, şirket yetkili temsilcisinin görev süresi sona erdiğinde, bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına ve şirketin organsız kalması da mümkün olmadığına göre, yerine yenisi atanmadığı sürece temsil yetkisinin devam edeceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda satış ilanı tebliğ tarihinde söz konusu kişinin temsil yetkisinin devam ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda tebliğ tarihi itibari ile şirketin yetkİlisi adı geçen kişi olduğundan asile yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre usulsüz olduğu-
Birden fazla hissedarın aynı vekille temsil edilmesi her hissedara ayrı ayrı tebligat yapılması gerekliliğini ortadan kaldırmayacağı gibi başka bir hissedarın adı belirtilerek ortak vekile çıkartılan tebligatın, adı yazılmayan hissedarlara da tebligat yapılmış ve bu hissedarlar tarafından satışa muttali olunmuş gibi bir sonuç da doğurmayacağı- Bu sebeple satış ilanının hissedar A.K.'ye usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış ilanının tebliğe çıkarıldığı tarihte yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu hükümlerine göre satış ilanının tebliğ edilmediği, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun değişiklikten önceki 35. maddesine göre yapılması nedeniyle usulsüz olduğu-
İhaleye konu aracın servisinden aracın büyük bir kaza geçirdiğini ve tamirat gördüğünü öğrendiğini, bunu önceden bilse idi satışa katılmayacağını bildirerek yapılan ihalenin feshini isteminin İİK. mad. 134/6'da öngörülen 'satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya bilahare vakıf olunmasına' ilişkin bir iddia niteliğinde olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İhalenin yapıldığı gün borçlunun icra dosyasının fotokopisini almış olması ve bu şekilde satışı öğrenmiş olmasının yeterli kabul edilmesi, borçluya satış ilanının tebliğini düzenleyen yasa koyucunun amacına uygun olmadığı-
Müflisin, İİK'nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybedeceği, bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, Dairemiz içtihatlarında da benimsendiği üzere, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflisin, ihalenin feshi davası açabileceği, ancak, mahcuzun, iflas masasına dahil olan mallardan bulunması nedeniyle iflas idaresi yanında ayrıca müflise de satış ilanı tebliğinin zorunlu olmadığı-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu ancak takibin diğer borçlusuna karşı açılan davanın pasif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.