İhaleye konu aracın servisinden aracın büyük bir kaza geçirdiğini ve tamirat gördüğünü öğrendiğini, bunu önceden bilse idi satışa katılmayacağını bildirerek yapılan ihalenin feshini isteminin İİK. mad. 134/6'da öngörülen 'satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya bilahare vakıf olunmasına' ilişkin bir iddia niteliğinde olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İhalenin yapıldığı gün borçlunun icra dosyasının fotokopisini almış olması ve bu şekilde satışı öğrenmiş olmasının yeterli kabul edilmesi, borçluya satış ilanının tebliğini düzenleyen yasa koyucunun amacına uygun olmadığı-
Müflisin, İİK'nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren mallar hakkında tasarruf hakkını kaybedeceği, bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, Dairemiz içtihatlarında da benimsendiği üzere, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflisin, ihalenin feshi davası açabileceği, ancak, mahcuzun, iflas masasına dahil olan mallardan bulunması nedeniyle iflas idaresi yanında ayrıca müflise de satış ilanı tebliğinin zorunlu olmadığı-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu ancak takibin diğer borçlusuna karşı açılan davanın pasif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Şirketlere yapılan satış ilanı tebligatına, tebliğ sırasında şerh edilmeyen "yetkilinin il dışında olduğu" hususunun sonradan mazbataya eklenmesinin tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği-
İhalenin feshine ilişkin davanın tapu iptal ve tescil olarak nitelendirmesinin isabetsiz olduğu-
Tebligatın tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı nazara alınmadan, borçluya yapılan ilanen tebligat işlemi hatalı olacağından, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçiye satış ilanının tebliğ edildiği, ihalenin yapıldığı, şikayetçi vekilinin ise ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra İİK’nun 129. maddesine dayalı olarak ihalenin feshini istediği anlaşılmakla birlikte, şikayetçiye satış ilanı tebliğ edilmiş ve yapılan bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürülmemiş olduğundan, şikayet nedeni de İİK’nun 134/6. maddesinde öngörülen “satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olduğuna” ilişkin olmadığından, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.