Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, asile yapılan tebligatın hüküm ifade etmeyeceği- Takip dosyası içeriği itibariyle şirket, değişik tarihlerde birden fazla vekille temsil edildiğine göre, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle görevli vekillerden birine satış ilanının tebliğ edilmesi gerekirken, istifa eden vekile yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Satış ilanının, borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan alakadarlarına tebliğinin şart olduğu, bu emredici kuralın eksikliğinin başlı başına ihalenin feshi için yeterli neden olduğu, çünkü bu usulsüzlüğün ihaleye talebi ve talebin artmasını engelleyen bir durum olduğu-
Satış ilanının tebliği sırasında beyanda bulunan ve aynı zamanda haber verilen kimsenin Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden olup olmadığının tespit edilmediği, imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamış olduğu anlaşıldığından, bu hali ile tebliğ işlemi 7201 s. Tebligat Kanununun 21/1. ve 23/7 maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu- İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olması gerekeceği-
Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "şehir dışında" açıklaması ile yetinerek muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığından, anılan tebligatların usulsüz olduğu- İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmazın hissedarı olan şikayetçilere satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
12. HD. 11.10.2023 T. E: 959, K: 5945
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebi reddedilmiş olduğundan, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu- Şikayete konu taşınmazlar yönünden kıymet takdirine veya ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik bir temyiz sebebi bulunmadığı nazara alındığında borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih iddialarının incelemeyeceği-
Tebligatı alan kardeşiyle birlikte aynı çatı altında yaşamadıklarını ileri süren borçlunun bu iddiasının araştırılması gerektiği- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
İcra takibinde kıymet takdirine itiraz etmeyen borçlunun "kıymet takdirinin düşük yapılması" nedeniyle açtığı "ihalenin feshi" davasının reddedilerek kesinleşmesinden sonra, borçlunun "taşınmaz içine girilmeden kıymet takdiri yapıldığı, taşınmazın büyüklüğünün düşük (135 m² iken 65 m²) gösterildiğini, taşınmazın sadece davalı bankanın katıldığı ihale neticesinde alacağa mahsuben davalı bankaya ihale olunduğunu" ileri sürerek davalı banka aleyhine açtığı "sebepsiz zenginleşme"den kaynaklı davada, "taşınmazın gerçek değeri satış değerinden daha fazla olsa da, icra prosedürü içinde taşınmaz satın alan davalı bankanın satış değeri ile gerçek değer arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı"- Davalı yararına vekalet ücretine hükmedilirken, hükmedilen ücretin harçlandırılan dava değerini (olaya 50,00 TL'yi) geçemeyeceği-
Beyanda bulunan ve kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadı tespit ve tevsik edilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Tüzel kişilerde tebligat, yetkili temsilcilere yapılmalı Tebligat Tüzüğünün 18.maddesinde ise salahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip, bunun açıklanması gerektiği hüküm altına alınmış olduğundan; bu yasa hükümlerine uyulmaması halinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.