Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebi reddedilmiş olduğundan, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu- Şikayete konu taşınmazlar yönünden kıymet takdirine veya ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik bir temyiz sebebi bulunmadığı nazara alındığında borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih iddialarının incelemeyeceği-
Tebligatı alan kardeşiyle birlikte aynı çatı altında yaşamadıklarını ileri süren borçlunun bu iddiasının araştırılması gerektiği- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
İcra takibinde kıymet takdirine itiraz etmeyen borçlunun "kıymet takdirinin düşük yapılması" nedeniyle açtığı "ihalenin feshi" davasının reddedilerek kesinleşmesinden sonra, borçlunun "taşınmaz içine girilmeden kıymet takdiri yapıldığı, taşınmazın büyüklüğünün düşük (135 m² iken 65 m²) gösterildiğini, taşınmazın sadece davalı bankanın katıldığı ihale neticesinde alacağa mahsuben davalı bankaya ihale olunduğunu" ileri sürerek davalı banka aleyhine açtığı "sebepsiz zenginleşme"den kaynaklı davada, "taşınmazın gerçek değeri satış değerinden daha fazla olsa da, icra prosedürü içinde taşınmaz satın alan davalı bankanın satış değeri ile gerçek değer arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı"- Davalı yararına vekalet ücretine hükmedilirken, hükmedilen ücretin harçlandırılan dava değerini (olaya 50,00 TL'yi) geçemeyeceği- 
Beyanda bulunan ve kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadı tespit ve tevsik edilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Tüzel kişilerde tebligat, yetkili temsilcilere yapılmalı Tebligat Tüzüğünün 18.maddesinde ise salahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip, bunun açıklanması gerektiği hüküm altına alınmış olduğundan; bu yasa hükümlerine uyulmaması halinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olacağı-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
Şikayet dilekçesinde dayanılan ihalenin feshi nedenleri satış öncesi hazırlık işlemlerine dayalı olduğundan süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemleri ve kıymet takdiri kesinleştiğinden, kesinleşen hususların ihalenin feshi sebebi yapılamayacağı-
Satış ilanının taşınmazın hissedarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi nedeni olduğu-
Mahkemece borçluya satış ilanı tebliğinin yapıldığı tarih itibariyle borçlunun tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki adresi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesinin Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebi olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.