Kadastro tespitine itiraz istemi-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteği-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... Vakfı şerhi bulunmasına rağmen vakfın niteliği ve taşınmazın vakıf malı olup olmadığı belirli olmadığından, taşınmazın vakıf malı niteliğinde olup olmadığının araştırılması, vakfın niteliği ve vakıf senedi göz önünde tutularak özel mülkiyete konu edilip edilemeyeceği üzerinde durulması, ilgisi nedeniyle davanın Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi taraf teşkilinin sağlanması, davaya katıldığı takdirde delillerini sunması için kendilerine süre ve imkan tanınması tüm delillerin eksiksiz olarak toplanması ve ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu her iki taşınmazın üzerinde eylemli olarak okul binası ve lojman bulunduğu, 222 İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun Geçici 7. maddesi hükmüne göre, köy tüzel kişiliğine ait üzerinde okul binası inşa edilen taşınmazlarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın intifa hakkının bulunduğu, bu nedenle davada Milli Eğitim Bakanlığı’na hasren Hazine’ye husumet yöneltilmesi gerekirken taraf teşkilinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Üzerinde geçit kurulan taşınmazların malikleri hakkında usulünce dava açılması gerekeceği-
Ölümle vekâlet ilişkisi son bulduğu halde, davacının mirasçılarından vekâletname alınmadan veya mirasçıları davaya dâhil edilmeksizin, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Kabul edilen parseller yönünden verilen pay oranları ile veraset belgesindeki pay oranları birbirleriyle örtüşmediği gibi kabule ilişkin hüküm fıkrasında bulunan pay oranları tekil niteliğinde yazılmış olup, tüm parselleri kapsayıp kapsamadığı konusunda da duraksamanın söz konusu olduğu, bundan ayrı bir kısım parseller bakımından miras payı oranında (1/5’er) iptal ve tescile karar verildiği halde diğer bir kısım parseller bakımından ise davalıların üçüncü şahıs durumunda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımından kazanacakları gözetilerek 1/10’ar pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı-
Tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiş olup, davalıya yapılan tebligat işlemi Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usule aykırı olduğu-
İcra takibinin dava açıldıktan sonra yapılmış ve kesinleşmiş olmasının mümkün olduğu, önemli olan yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığı olduğu, davada taraf teşkili tamamlandıktan sonra davacı alacağının kesinleşmesi beklenip davaya konu aracın tasarruf tarihindeki gerçek değeri de belirlendikten sonra davanın diğer şartlarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekeceği-
22. HD. 17.10.2018 T. E: 2017/15449, K: 22444-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.