Kabul edilen parseller yönünden verilen pay oranları ile veraset belgesindeki pay oranları birbirleriyle örtüşmediği gibi kabule ilişkin hüküm fıkrasında bulunan pay oranları tekil niteliğinde yazılmış olup, tüm parselleri kapsayıp kapsamadığı konusunda da duraksamanın söz konusu olduğu, bundan ayrı bir kısım parseller bakımından miras payı oranında (1/5’er) iptal ve tescile karar verildiği halde diğer bir kısım parseller bakımından ise davalıların üçüncü şahıs durumunda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımından kazanacakları gözetilerek 1/10’ar pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı-
Tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiş olup, davalıya yapılan tebligat işlemi Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usule aykırı olduğu-
İcra takibinin dava açıldıktan sonra yapılmış ve kesinleşmiş olmasının mümkün olduğu, önemli olan yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığı olduğu, davada taraf teşkili tamamlandıktan sonra davacı alacağının kesinleşmesi beklenip davaya konu aracın tasarruf tarihindeki gerçek değeri de belirlendikten sonra davanın diğer şartlarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekeceği-
22. HD. 17.10.2018 T. E: 2017/15449, K: 22444-
Ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline-
9. HD. 28.06.2018 T. E: 2015/20783, K: 14071-
9. HD. 21.02.2011 T. E: 8644, K: 4141-
Davada taraf teşkilinin, dava koşulu olduğu gibi, dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesinin, savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatası olduğu- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre bilinen son adrese tebligat çıkarılıp, tebliğin yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/son maddesi gereğince tebliğin yapılması gerekmekte olup, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de yargılama sırasında davalıya daha önce Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılmadığı, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve gereğince tebligat çıkarıldığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı, bu suretle davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiği, bu nedenle mahkemnin esasa iişkin karar vermesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, TMK’nın 713/1. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir... Davaya konu taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış; imar planı kapsamında bulunup bulunmadığı ilgili Belediye Başkanlıklarından sorulmamış; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi yönünden ayrıntılı rapor alınmamış; zira yine söz konusu hususların tespiti amacıyla yöntemine uygun şekilde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış; dosya arasında yer alan soyut içerikli ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda açıklama içermeyen, yalnızca dava konusu taşınmazı değerini belirtilmekle yetinilen bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Davalı borçlunun murisi ve tapu maliklerinden olan şahsın mirasçılık belgesinin dosya arasına alınmadığı anlaşıldığından tapu malikine ait mirasçılık belgesinin temin edilerek dava dışı mirasçısı varsa davanın bu mirasçılarına da yöneltilmesi ve davada yer almalarının sağlanması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.