3. HD. 19.01.2017 T. E: 748, K: 370-
Ödenen tazminatın rücuan tahsili istemiyle açılmış olan davanın, bir iptal davası veya idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, söz konusu davanın aynı Kanun hükmü anlamında “tam yargı davası” niteliği taşımadığı, tam yargı davalarının ancak her hangi bir idari eylem ve işlemden dolayı kişisel hakkın doğrudan muhtel olması halinde ve o kişisel hakkın sahiplerince açılabileceği; dolayısıyla, her hangi bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunmasının gerektiği ve ayrıca bu işlem veya eylem nedeniyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olmasının da gerektiği-
Vakıf üniversitesi ile öğretim görevlisi arasındaki ilişkinin; özel hukuk kurallarına göre belirlenen özel hukuk ilişkisi olduğu, davalı vakıf üniversitesinin, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasa'da belirtilen hükümlere tabi olması, davacının iş sözleşmesi ile çalışma olgusunu ve buna bağlı olarak İş Mahkemesinin görevini ortadan kaldırmayacağından mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davaya bakmaya idari yargı yeri görevli olduğundan davanın reddinin isabetsiz olduğu-
İdari para cezası ve işgaliye bedeli isteminin haksız olduğunun tespitine-
Satış yetkisi içermeyen vekaletnameye dayanarak satış işlemi yapılmasından doğan zararlardan doğan hâzineye karşı açılan tazminat davalarının adli yargıda görüleceği-
Davacının talebi sadece reşit olduğu tarihe kadar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumu koruması altında olduğunun tespitine ilişkin ise, tespit içerikli talebinin bu şekilde nitelendirilerek delilleri toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Mülkiyet hukuku yönünden, kural olarak kıyı karar çizgisini belirleme görevinin adli yargı yerine ait olduğu-
Tapu harçları konusunda, icra müdürünün tahakkuk veya tahsil memuru sıfatı bulunmadığından, tapu harçlarının alınıp alınmayacağına karar verme görev ve yetkisinin de olmadığı-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların, çekişmesiz yargıya tabi olduğundan kural olarak hasımsız açılmasının gerekeceği, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilerek hasımlı olarak açılmasının ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılmasının da mümkün olduğu, yabancı uyruklu miras bırakanların Türkiye’de bulunan taşınmazlarının intikalini sağlamak amacıyla açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda hazinenin mutlaka taraf olacağına ve davanın hazine hasım gösterilerek açılacağına ilişkin olarak yasalarımızda zorlayıcı bir hükmün de bulunmadığı-
Kardeşlerinin muhtaçlık kararlarının kaldırılarak, ödenen maaşların yersiz ödeme kaydedilmesi nedeniyle Kurum işleminin iptaline ve ödenmeyen aylıkların iadesine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.