Mülkiyet hukuku yönünden, kural olarak kıyı karar çizgisini belirleme görevinin adli yargı yerine ait olduğu-
Tapu harçları konusunda, icra müdürünün tahakkuk veya tahsil memuru sıfatı bulunmadığından, tapu harçlarının alınıp alınmayacağına karar verme görev ve yetkisinin de olmadığı-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların, çekişmesiz yargıya tabi olduğundan kural olarak hasımsız açılmasının gerekeceği, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilerek hasımlı olarak açılmasının ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılmasının da mümkün olduğu, yabancı uyruklu miras bırakanların Türkiye’de bulunan taşınmazlarının intikalini sağlamak amacıyla açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda hazinenin mutlaka taraf olacağına ve davanın hazine hasım gösterilerek açılacağına ilişkin olarak yasalarımızda zorlayıcı bir hükmün de bulunmadığı-
Kardeşlerinin muhtaçlık kararlarının kaldırılarak, ödenen maaşların yersiz ödeme kaydedilmesi nedeniyle Kurum işleminin iptaline ve ödenmeyen aylıkların iadesine-
Ölenin yakınlarının açtığı, Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile anlaşmalı olan kurumun evde bakım hizmetini yerine getirmemesi ve sonrasında gerçekleşen olaylar sonucu vefat etmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davada; Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile özel evde bakım hizmetleri şirketi için Tüketici Mahkemesinde dava açılmasının hukuka aykırı olduğu- Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yönünden davanın idari dava olduğunun ve idare mahkemelerinde görülmesinin kabulü gerektiği-
6183 sayılı Kanunun 99. maddesi uyarınca sadece “taşınmazlara ilişkin ihalenin feshi davaları”nın icra mahkemelerinde çözümlenebileceği; bunun dışındaki diğer uyuşmazlıkların –örneğin; ”satışın durdurulması” talebinden kaynaklanın uyuşmazlıkların- idari yargı yerinde çözümlenebileceği-
İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği- İdari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı-
2863 Sayılı Kanun'un 5.maddesi gereğince taşınmazın SİT alanı olarak ilanı ve imar planında belirtilen yasadan kaynaklanan kısıtlamaların, kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını kabule elverişli olmadığı-
Kamulaştırma işleminin iptaline dair bir karar verilinceye kadar ortada hukuken geçerli bir kamulaştırma kararının mevcut olduğu; yürütmenin durdurulması kararı da verilmediğinden, idari yargıda görülmekte olan iptal davasının bekletici mesele olarak kabulünün mümkün olmadığı-
Davacıya bir ay süre ile geçici çıkarma kararı verildiği, ister daimi ister geçici olsun davacıya uygulanan disiplin işleminin ceza olduğu ve kesinleşmedikçe de icrasının düşünülemeyeceği, yanlışlıkla uygulanmış olmasının da sonuç doğurmayacağı, verilen cezanın dernek hiyerarşisinde son merci olan genel kurulda götürülüp değerlendirilmedikçe kesinleşmiş kabul edilemeyeceği, davanın konusunu oluşturan kararın disiplin kurulu kararı olduğu, Dernek Genel Kurulunca alınmış bir kararın bulunmadığı, disiplin kurulunun kararına karşı da dava açılamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.