Davalıların taşınmazı kullanımlarının muvafakata dayalı olduğunun ve dava açılmakla da muvafakatın geri alındığının kabul edilmesinin gerekeceği, bu olguya göre davalı tarafın kötü niyetli zilyet olarak düşünülemeyeceği, öyle ise, kötüniyetli zilyedin taşınmazı kullanmasından ötürü taşınmaz malikine ödemesi gerekli olan, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalıların sorumlu tutulmasına olanak olmadığı-
Bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, ileri sürülen isteklerden ecrimisil isteğiyle ilgili olarak talep edilen miktarın tamamı ile el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak da keşfen saptanan ya da saptanacak değerin toplamı üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- Dava konusu ilk dönem olan 2007 dönemi için dava konusu taşınmazın mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği aylık ecrimisil bedeli belirlendikten sonra müteakip yıllara on iki aylık ortalamaya göre ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunan miktardan az olmamak üzere ecrimisile hükmedilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi, gerekse 1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli davalarda dava değerinin her üç isteğin toplamından ibaret olacağı, davaya devam edilebilmesi için dava değeri üzerinden harç ikmali yapılması gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Dava ve birleştirilen dava; kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Şufa bedelinin (satış parası ve giderlerinin) mahkeme veznesine yatırıldığı tarihten sonrası için (şufa hakkına konu olan payın nefi ve hasarının alıcıya intikal etmiş olması nedeniyle) kullanım kötü niyetli olmadığından ecrimisele hükmedilemeyeceği; şayet, ecrimisil şartlar oluşmuş ise, ancak dava konusu parsellerdeki hisselerin eldeki davanın davacısı (şufa davasının davalısı) adına kaydedildiği tarihten başlamak üzere, şufa bedelinin mahkeme veznesine yatırıldığı tarihe kadar geçen süre için ecrimisile hükmedilebileceği-
Mahkemece, karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılmasının mümkün olmadığı, mahkemece bu husus göz ardı edilerek bozmadan sonraki yargılama aşamasında yapılan ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği- Ecrimisil tazminatı için faiz talep edilebilir ise de her ay için gerçekleşen ecrimisil tazminatına ayrı ayrı faize hükmedilmesine imkan sağlayan bir düzenleme bulunmadığı gibi hükmün yazılış biçimine göre de hüküm altına alınan alacağın toplam olarak gösterilmesinin ve her ay için ne kadar faiz hesaplandığı belirtilmemesinin infazda tereddüte neden olacağı-
İcra memurunun; takip dosyasında borçlunun, taşınmazının bulunduğu arsa üzerinde hissesi oranında malik olmasına rağmen taşınmazın tamamı borçluya aitmiş gibi gerçekleştirdiği satış işlemleri nedeniyle kusurlu olduğu-
El atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı TMK’nın 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinin yöntem olarak doğru olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.