Davacının tazminata 16/04/2000 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istediği halde, bu talep dikkate alınmadan 04/02/1993 tarihinden itibaren faiz işletmek suretiyle talebin aşılmasının isabetsiz olduğu-
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının kaza nedeniyle malul kalmadığının, 4 ayda iyileşebileceğinin bildirildiği, davacının kaza tarihi itibari ile çalışmadığı, 4 aylık geçici iş göremezliğinin bulunduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde 3 aylık iş göremezlik için aylık kazanç 600,00 TL olarak bildirilerek bu bedelle ve bu süre ile davacının kendini bağladığının gözetilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK'nun 26/1. maddesindeki "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak aylık 1.150,00 TL kazanç üzerinden 4 aylık 4.600,00 TL geçici işgöremezlik tazminatına hükmolunmasının doğru olmadığı-
Mahkemece karar verilerek davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı tarafından davadan feragat edildiği, feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğundan feragat hakkında bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
Bayilik sözleşmesinin ihlal edildiği iddiasına dayalı cezai şart ve kâr mahrumiyeti alacağının tahsili istemi-
Taleple bağlılık ilkesi gereği borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Bononun teminat senedi olduğu gerekçesi ile takibin takibin iptali yönünde hüküm tesis etmesinin isabetsiz olduğu-
Tüzel kişilere “bizzat” tebliğ şeklinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Teb. K. mad. 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı- Borçlunun, şikayet ve itiraz dilekçesinde; usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığına göre, mahkemece, dava tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- Takibe konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise çekin tahrifattan önceki keşide tarihinin bilirkişi incelemesi ile tespit edilip, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile muhatap bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçeceği ve yine tek bir davanın söz konusu olacağı, HMK. mad. 176 uyarınca, aynı davada, tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-
Davacılar için de sadece iş gücü kaybı talepleri kabul edilmiş olup tedavi ve hastane masrafları ile bakıcı gideri talepleri reddedilmesine rağmen tüm talepleri kabul edilmiş gibi toplam talep miktarı olan .............. TL ye hükmedilmesinin doğru olmadığı- Manevi tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerekeceği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerekeceği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği- Makine mühendisi bilirkişinin raporunda; yeni araç temini için belirlenen 15 günlük süre makul olmakla birlikte davacının yakınlarına yardım amacıyla işinden ve gücünden kaldığına yönelik 7 günlük sürenin hangi delillere dayanılarak tespit edildiğinin belli olmadığı, bu konuda davacı vekiline davacının kaza nedeni ile 7 gün iş ve gücünden kalmasına yönelik ispat imkanı sağlandıktan sonra bu sürede emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) kiralama ücretinin miktarına göre araç mahrumiyet bedelinin hesaplanması hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı banka tarafından komisyon ve dava masrafı adı altında bir miktar kesinti yapıldığı ileri sürülerek, bu kesintinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalinin talep edildiği davada mahkemece, talep olmadığı halde 146,47 TL işlemiş faiz yönünden de hüküm tesis edilmesinin emredici hükme (HMK. m. 26)aykırı olduğu-
3. HD. 01.11.2016 T. E: 2015/17845, K: 12350-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.