Davalı tarafından kanuni süresi içinde ek davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunulmasına ve ek dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğrayan bir kısım alacak olmasına rağmen, davalının zamanaşımı defi dikkate alınmadan sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
3. HD. 10.04.2017 T. E: 2015/18341, K: 4945-
Mahkemece dosyaya ibraz edilen temlikname uyarınca davaya konu alacağın belirtilen miktara kadar olan kısmının adı geçen davacıya temlik edildiği ve anılan tarafın temlik edilen miktar uyarınca davaya davacı sıfatıyla kanunen taraf olduğu dikkate alınmaksızın karar başlığında davacı olarak sadece temlik eden kişiye yer verilmesinin, temlik alan kişinin davacı olarak kararda yer almamasının doğru olmadığı-
2002 yılında açılmış bir davada alınan bilirkişi raporunda tespit edilen miktara itiraz etmeyen ve zarar miktarının fazlasını aldığını açıkça kabul eden davacı tarafın, 2008 yılında tekrar destekten yoksun kalma tazminatı istemesinin TMK'nun 2.maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu-
Çaplı taşınmazda el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Paydaşlar arasında ecrimisil istemi-
İhtiyati hacze itirazı inceleyen mahkemenin icra dairesinin yetkisi hakkında karar veremeyeceği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte yetki itirazının doğrudan icra mahkemesine yapılması gerektiği (İİK. mad. 169)-
İ. sözleşmeleri bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğu ve koşulların oluşması halinde taşınmaz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesi gerektiği- İ.lı işleme dayalı davanın şekle bağlı olmayan yazılı delille ispatı gerektiği- Borç ilişkisinin kaynağının davacının ve davalının imzasını taşıyan "sözleşme'' başlıklı belgeye dayandırdığı, inançlı işlem olgusunun varlığının imzası inkar edilmeyen bu belge ile sabit olduğu ve davalı tarafından ibraz edilen dekonta göre ödeme yapılarak kredi borcunun kapatıldığı anlaşılmakla ve TBK. mad. 97 uyarınca, kendi edimini yerine getirmeyen, karşı edimin ifasını isteyemeyeceğinden, davalı tarafından bankadan çekilen kredi için dava dışı kişi tarafından yapılan geri ödemelerin bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve kalan kısım açıkça saptanarak mahkeme veznesine depo etmeleri için davacılara önel verilmesi, depo ettikleri takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Taleple bağlı kalınarak ilk kayıt maliki olan davacı için tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken diğer davacı adına tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasının da isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.