Davacıların eski işçilerinden bir kısmıyla olan iş akitlerinin sona ermesinin ve sonrasından bu işçilerin davalı şirkette işe başlamalarının davalının eylemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının eylemlerinden kaynaklanmışsa bunun haksız rekabet teşkil edip etmediği ile maddi ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği-
Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin, bilirkişi ya da keşif incelemesi sonrası), baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği-Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açmış, bilirkişi raporuyla maddi tazminat miktarının belirlenmesi üzerine  dava ile talep ettiği tazminat miktarını arttırmış olduğundan davacının belirsiz alacak davası açtığının kabulü gerektiği- "Dava konusu olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, maddi tazminatın, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak kısmi dava olarak talep edildiği, zamanaşımı süresi dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden dava tarihinde kesilerek, bakiye alacak miktarı yönünden işlemeye devam edeceği" şeklindeki Özel Daire Bozma kararının hatalı olduğu-
Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından mahkemece ıslah dilekçesinde talep olunan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun icra mahkemesinden talebi, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakimin tarafların talebi ile bağlı olduğu, buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin anılan yasa hükmüne aykırı olduğu-
Hakimin iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremeyeceği-
HMK'nun 26/1. maddesinde "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir". hükmünün yer alıdı; mahkemece, bu madde hükmüne aykırı olarak davacının talebine uygun olarak sadece asıl alacak yönünden karar verilmesi gerekirken talebi aşılarak faize de hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Eser sözleşmesi uyarınca bakiye iş bedelinin tazmini istemi-
Davacı tarafından daha evvel açılıp reddedilen ve kesinleşen boşanma davasına ilişkin kararın, bahse konu davada kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının tespiti açısından önceki boşanma davasına ilişkin dava dosyasının getirtilerek incelenmesi ve her iki davada da aynı hukuki sebebe dayanılıp dayanılmadığı, aynı hukuki sebebe dayanılmakta ise ilk davada ileri sürülen vakıalardan başka yeni vakıalar ileri sürülüp sürülmediğinin araştırılması gerekeceği-
Vekilin görevini yerine getirmemesi neticesinde doğan zararın tazmini talebine ilişkin davada, davalı avukatın ihmali ile müvekkili davacının uğradığı zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunup bulunmadığının saptanması açısından, dava açılmadığı ileri sürülen taşınmazlar ile ilgili davalar açılmış olsaydı elde edilecek menfaatin tespit edilmesi gerekeceği-
Davalı aylık kira bedelinin düşürülmesi konusunda davacı ile anlaştıklarını beyan etmiş ise de yazılı kira sözleşmesinin değiştirildiğinin ancak aynı kuvveti haiz bir belge ile kanıtlanması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.