Kademeli davalarda bu davaların niteliği gereği her iki istek konusunda mahkemece olumlu hüküm kurulması olanaksız olduğundan, tapu iptali ve tescil davası kabul edildiği takdirde alacak konusunda hüküm kurulmasının mümkün olmayacağı-
Mahkemece yapılacak işin, dosyanın hükme esas raporu veren bilirkişi heyetine tevdi ile asıl davada yüklenicinin taleplerini aşmadan hesaplama yapılmasının istenmesi, arsa sahiplerinin gecikme cezası dışındaki taleplerinin incelenip sözleşme kapsamına göre talep edilip edilemeyeceğinin değerlendirmesi, mahsup talebindeki alacak kalemleri hakkında dava açılması mahsup talebinden vazgeçildiği anlamına geleceğinden asıl ve birleşen davalarda mahsuplaşma yapmadan ayrı ayrı hüküm kurulması ve birleşen davada arsa sahiplerinin vekili bulunmadığı gözetilerek kabul edilen kısım bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesinden ibaret olduğu-
İcra Müdürlüğü'nce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun çalıştığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği- Mahkemece, davanın muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-
Önceki gerekçeye ilâveten somut olayda  her iki davalı şirketin yetkilisi olan şahsın davacı alacaklıya gönderdiği elektronik postada, bozulan karar gerekçesinde açıklandığı üzere davalı ............. Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.'nin davacıya olan borcunu diğer davalı ........İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş.'nin davacı şirketten olan alacaklarından ödenmesini kabul ettiği, bu beyanın  diğer davalı ...... İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş. tarafından borcun üstlenilmesi mahiyetinde olduğu, asıl davada davacı şirketin bu talebi kabul ettiğinin dosya kapsamıyla anlaşıldığı, davalı- birleşen dosyada davacı  ......... İç Dış Ticaret ve Danışmanlık Hizm. A.Ş.'nin, davalı ........ Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.'nin borcunu üstlendiği, üstlenmenin borca katılma şeklinde yorumlanması gerektiği, bu nedenle asıl davanın davacısına karşı her iki davalının birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Davacı tanıkları beyanlarında;davacının tır şoförü ve mikser kullanıcısı olarak iş yerinde çalıştığını, cüzdanının ve içindeki ehliyetini kaybetmesi nedeniyle ehliyeti olmadığı için işten çıkartıldığını ifade etmesi,davalı tanığın da aynı şekilde ehliyeti olmadığı için davalı işveren tarafından davacının işten çıkartıldığını doğrulaması karşısında; davacı işçinin işinin niteliği gereği ehliyeti kaybetmesi nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği- Davacı işçinin hizmet süresi ihtilaflı olmayıp kayıtlarda yer aldığından, davacının talebi ile bağlı kalınarak denmek suretiyle hizmet süresinin kabulü hatalı olup; davacı ıslah dilekçesi ile bunun maddi hata olduğunu da ifade ettiğinden davacının talebine bağlı kalınması gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğu-
Dava konusu 977 parsel sayılı taşınmazı 07/03/2005 tarihinde bedelini ödeyerek davalıdan satın aldığını, davalının o tarihten itibaren bu taşınmazı boşaltmadığını, herhangi bir bedel de ödemediğini, bunun üzerine davalıya çektiği ihtar ile ecrimisil talebinde bulunduğunu, ancak davalının ihtarnameye kayıtsız kaldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve 7000.-TL ecrimisile-
Mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı gözetilerek doğum tarihinin diğer kayıtlarla çelişki yaratmayacak ve tıbbi bulgulara dayalı Fatsa Devlet Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen kurul raporuna uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davalılar amca-yiğen olduğundan, aralarındaki tasarruf İİK mad. 278/3-1 gereğince bağış niteliğinde olup, iptali gerektiği gibi, dava konusu un fabrikası iş yeri niteliğinde olup, İİK mad. 280 anlamında iş yeri devri koşullarının somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına, davalının dava dayanağı takipten önce yasal Şufa hakkını yasanın öngördüğü şekilde kullandığının ispatlanmamış bulunmasına göre tasarrufun iptali kararının yerinde olduğu- Hakimin talep sonucuyla bağlı olduğu, talepten fazlasına hükmedemeyeceği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemi-
8. HD. 25.11.2019 T. E: 2018/4321, K: 10434-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.