İşçinin ücretini ve çalışma süresini bilmesi gerektiği varsayımı ile ihbar ve kıdem tazminatının belirli olduğunu düşünmenin isabetli olmadığı, izin ücreti bakımından da durumun aynı şekilde olduğu- Fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının da davanın başında belirlenmesinin mümkün olmadığı- İşçilik alacaklarına ilişkin davanın belirsiz alacak davası olduğu-
Kefiller, kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu olup, mahkemece davalı müteselsil kefillerin kefalet limitleri ve temerrüt tarihleri ayrı ayrı gözetilerek, sorumlu oldukları borç miktarlarının banka kayıtları üzerinde, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulunca yapılacak inceleme ile belirlenip, alınacak rapora göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu edilen işçi alacaklarının hesabına esas ücret miktarı belirsiz olup, ücretteki belirsizlik alacakların miktarını etkileyeceğinden dava konusu edilen alacakların belirsiz olduğunu kabul edilmesi gerektiği- Davanın kısmi dava olarak açıldığı, bilirkişi raporundan sonra davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile dava konusu edilen bazı alacakların miktarını arttırdığı görülmekle, dava, karar ve Özel Daire bozma karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK. mad. 109/2 uyarınca alacaklar belirsiz olduğundan davacının kısmi dava açmasının mümkün olduğu- Davalı banka "bordrosu sunulan işçilerin aynı ünvanda kadro tanımlaması olmadığından muadili olan ve davacı ile aynı işi yapan, aynı özellikte emsal işçi tanımlaması ile işe devam ettiklerini" belirterek ek rapora itiraz etmiş olduğundan, sendikanın bildirdiği ücretin emsal ücret olamayacağı, öncelikle davalı Banka vekilince bordroları sunulan işçilerin davacının emsali olup olmadığı ile ilgili olarak bu konuda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak bu işçilerin davacının emsali işçi olmadıklarının anlaşılması hâlinde, geçersizliği tespit edilen fesih tarihi olan ile davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı tarih arasındaki süreçte davalı işyerinde ücret ve ekleri yönünden genel artış yapılıp yapılmadığı sorularak varsa buna ilişkin kayıtların getirtilmesi suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Geçersiz sayılan fesih tarihini izleyen dört aylık süre esas alınarak hesaplanması gereken boşta geçen süre ücreti mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davalının kabulünde olan aylık brüt 857,00TL üzerinden hesap edilmiş olup davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyizi olmadığı, kararın davalı Bankanın temyizi üzerine davalı lehine bozulduğu dikkate alındığında, yapılacak emsal ücret araştırması ile belirlenecek ücret düzeyine göre hesaplama yapılırken (yapılan araştırma sonucunda tespit edilecek ücretin davalının kabulünde olan miktarın üzerinde olması hâlinde) bu hususta davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu-
22. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/16042, K: 23213-
Asgari ücretin kamu düzeni ile ilgili olduğu, kamu düzeni ile ilgili hususlarda kazanılmış usuli haktan söz edilemeyeceği gibi, bu hususların yargılamanın her aşamasında hakim tarafından doğrudan gözetileceğinde kuşku ve duraksama bulunmadığı-
Elatmanın önlenmesi talebinde bulunmasına karşın kal'e ilişkin de karar verilemeyeceği-
Bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkum olanlar da medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun olduklarından, bunlara da bir vasi tayini gerekeceği–
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Taraflar arasında yapılan taksim sözleşmenin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar söz konusu taksim sözleşmesi uyarınca bırakılan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının sözleşme uyarınca iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hükmolunan paylar taksim sözleşmesine uygun belirlenmemiştir. Mahkemece davaya konu parsellerde taksim sözleşmesinin hatalı yorumlanması ile sözleşme gereği hak sahibi olan mirasçılarının paylarının ortadan kaldırılması suretiyle ve istek aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Banka cevabına göre, "evlilik birliği içinde ödendiği" anlaşılan sadece 14 taksit karşılığı olan miktar üzerinden hesaplamanın yapılması ve katılma alacağının hüküm altına alınması gerekeceği- Faiz talebi olmadığı halde talep aşılarak alacağa faiz işletilmesinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.