İflasın kapanması taleplerinin, ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer aldığı- Talep tarihinde ihtisas mahkemeleri yürürlükte olduğu anlaşılmakla ve iflas kararının daha önceden başka bir mahkemece verilmiş olması, iflasın kapanmasında ihtisas mahkemeleri dışında bir başka mahkemenin görevli olacağı anlamı taşımayacağından, mahkemece, görev ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiş olmasında bir yanlışlık görülmediği-
İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin de duracağı-
İflasın ertelenmesi üzerine mahkemece “borçlu şirket hakkında yapılmış takiplerin durdurulmasına” ve “yeni takip yapılmamasına” dair verilen ihtiyati tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Mahkemece, davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile borca batıklık durumunun, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davası-
Esnaf faaliyetlerini yürüten kişinin, 6098 sayılı TBK’nun 40. vd. maddeleri uyarınca, kendisine temsilci tayini mümkün ise de temsilcinin, kambiyo taahhüdünde bulunmasının aynı kanunun 504/3. maddesi uyarınca, vekâlette, özel olarak yetkili kılınmasına bağlı olduğu-
Tedbir kararı üzerine takiplerin durmasının “takibin bulunduğu aşamada kalması anlamında olup mahkemece tedbir kararından önce icra veznesine girmiş paralar hariç tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Konkordatoda amacın, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmak olduğu; konkordato ile alacaklıların, alacaklarının bir kısmından vazgeçtikleri ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanıdıkları- Konkordatonun iflas ertelemenin aksine şirket kurtarma yolu olmadığı ve alacaklıların alacağına kavuşmasını amaçlayan bu kurum özünde borçlu şirketin faaliyetlerine devamını sağlamayı ve bu sayede borçların ödenmesini amaçladığı- Konkordatonun tasdik şartlarından birinin alacaklının eline olası bir iflasta geçecek bedelden daha fazlasının geçmesi olduğu ve bunun aslında konkordatonun amaçladığı sonuçlardan biri olduğu- Konkordato sürecinde, yargılama sırasında değişen sermaye artırımı, iş ortaklığı yapılması vs. gibi durumların da nazara alınması, değişen hususların projenin uygulanabilirliğine etkisinin tartışılması gerektirdiği-  Somut uyuşmazlıkta, hükümden sonra sunulan kayyım raporları uyarınca davacı şirketin, konkordato projesinde öngörülen ödeme planına uymaya muktedir olamadığı; durumda mahkemece şirketin güncel durumu ve borç ödeme kabiliyetini yitirmiş olduğu değerlendirilerek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılıp iflas kararı verilecekse İİK. 292/son maddesi de nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 07.12.2021 T. E: 10906, K: 11100-
Takibe konu işçi alacağının İİK.nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.