Kamulaştırma yapacak davacı idarenin, maliklerin adreslerini tespit edip uzlaşmaya davet etmesi, anlaşma olmaması veya ferağ verilmemesi halinde, bedel tespiti ve tescil davası açması gerekeceği- Davacı idarenin, bu davayı açmadan önce davalıları uzlaşmaya davet ettiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmadığı, davadan haber alır almaz davalıların dilekçe ile mahkemeye başvurarak davayı kabul ettiklerini belirttikleri ve mahkemece uzlaşılan bedel üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmakla, bu haliyle dava açılmasına davalıların sebebiyet vermedikleri gözetilerek, aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Mahkemece, ihalelerde pey süren olup, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan davacıya öncelikle nispi peşin harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil istemi-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Dava konusu taşınmazla aynı bölgeden, aynı kamulaştırma kapsamında Yargıtay'ın ilgili dairesinden denetiminden geçen dosyalarda patates, kuru fasulye, dane mısır münavebesine göre değer biçildiği nazara alındığında, bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan patates, buğday, fiğ ürünleri esas alınıp düşük bedel tespit yapılmasının usule ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı yanın satıcı olan dava dışı yükleniciden adi yazılı sözleşme ile konut olarak kullanılmak üzere bir adet taşınmaz satın aldığını ileri sürerek,yüklenicinin şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişi olarak açtığı davada; davacının tüketici sıfatını taşıdığından, ayrıca Kanunun 23.maddesindeki; bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağı hükmü gözetilip, davada taraf olarak yer almayan yüklenicinin de davada yer alması sağlanabileceğinden davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
Takibe konu senette borçlu şirket yetkilisi olarak imza attığı görülen ve takibin ve ihalenin tarafı olmadığı anlaşılan şikayetçinin İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin de kabulünde olup, açılan davanın nispi harca tabi olup, teminat gerektirdiği, bu nedenle, mahkemece, kanunda belirtilen istisnai kişiler dışında kaldığı anlaşılan davacıya öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve akabinde Harçlar Kanunu'na aykırı şekilde nispi harcın tahsiline karar verilmesi, dava şartı olan, ancak alınmayan teminat hususunda " karar verilmesine yer olmadığına " şeklinde karar verilmesinin ve bu hususların Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılmasının hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.