Dava, tasarım hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
11. HD. 28.12.2022 T. E: 2021/8735, K: 9577
Davalı tarafça davacının ithal ettiği ürünlerin aynısının ''S... B..” markası ile piyasaya sürüldüğü anlaşılıp, davacının orijinal ''Chi..'' markalı ürünlerin Türkiye temsilcisi olduğu yolunda herhangi bir duyuru veya faaliyeti bulunduğu da ileri sürülmediğinden,davalı eyleminin TTK. kapsamında haksız rekabet olarak kabul edilemeyeceği-
Yüklenicinin sözleşme fiyatlarıyla işe devam etmesini beklemenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşıp bağdaşmayacağının TMK. m.2 uyarınca çözümleneceği-
Markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, eski içtihatların sürdürülemeyeceği- Davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediği-
Bilirkişi heyeti raporunda ve taraf vekillerinin itirazları üzerine aynı heyetten alınan ek raporda, davalı eyleminin davacının tasarımına tecavüz teşkil etmediği belirlense de raporlara aykırı olarak davalı eyleminin tecavüz oluşturduğu yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davacının ticaret unvanında ve markalarında yer alan ibare ile davalının ticaret unvanında yer alan ve markasal kullanımına konu ibare arasında karıştırılma ihtimali oluşturacak şekilde benzerlik bulunup bulunmadığı-
11. HD. 15.06.2016 T. E: 2015/9025, K: 6645-
Tescilli tasarıma tecavüz sureti ile vaki bulan haksız rekabetin men-i ve maddi- manevi tazminat talebine ilişkin davada, davalının tasarımının hükümsüz kılınmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra davalının kataloğunda davacının tescilli tasarımına yer vermek suretiyle tecavüzde bulunduğu kabul edilmişse de, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve davalıya ait olduğu iddia edilen katalog fotokopi olduğu gibi bu kataloğun davalı tarafından kararın kesinleştiği tarihten sonra bastırıldığı ve kullanıldığı davacı tarafından ispatlanamadığından, davanın tümden reddedilmesi gerektiği-
Önceye dayalı hak sahibi olan kişi, markanın tesciline itiraz etmemiş ve yapılan tescil aleyhine hükümsüzlük davası açmamış olsa bile, tescilli marka hakkı sahibi, bu işareti önceden beri marka veya sair bir tanıtma işareti olarak kullanan kişiyi, bu tanıtma işaretini önceki kapsamı ile kullanmaktan men edemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.