Davaya konu bonoların ön yüzünde borçlu kısmında dava dışı şirket kaşesinin üzerinde bir imzanın, açıkta ikinci bir imzanın bulunduğu, her iki imzanın da davacıya ait olduğu, davacının anılan dava dışı şirketin yetkili temsilcisi olmasına göre ikinci imzalardan dolayı aval veren olarak borçlandığı, senedin arka yüzünde ilk cironun davacıya ait olmasının davacının davalıya karşı olan sorumluluğunu etkilemeyeceği, kaldı ki, davacının cirosundan sonra davalının cirosunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı çekin (senedin) lehdarının cirosundan önce ilk ciro şerhini imzalayan kişinin -ciro şerhindeki kopukluk nedeniyle- hamile karşı sorumluluğunun mevcut olmayacağı—
Çeklerdeki tarihinin tahrif edilerek dönüştürülmesi halinde, çeklerin tahriften önceki tarihlerde keşide edildiğinin ve ibraz sürelerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiği- İbraz süresi geçen çeklere dayalı olarak hamil kambiyo yolu ile takip haklarını yitirmiş olsa da, TTK. mad. 732 uyarınca, keşideciye müracaat hakkının bulunduğu- Davalı bankaya karşı çeklerin keşidecisi davacının sebepsiz zenginleşmediğini ispat ile yükümlü olduğu-
Takibe dayanak senedin ciro silsilesinin kopuk olduğu ve senedin hamil tarafından protesto ettirilmediğini iddia edilerek açılan menfi tesbit davasının, davacının icra dairesine gönderdiği 29/05/2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde “bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim” şeklindeki beyanının üzerinde durulup, değerlendirilmeden eksik şeklide inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimsenin son ciro «beyaz ciro» olsa bile kendi hakkının müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde «yetkili hamil» sayılacağı—
Dava konusu olan bonoda lehdarın cirosunun bulunmadığı, böylece ciro zincirinde kopukluk olduğundan, somut olay bakımından davalının yetkili hamil olduğunun kabul edilemeyeceği-
İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin, bonoların hisse devir sözleşmesi uyarınca düzenlendiği ve ipotekle teminat altına alındığı, lehtarların ortağı oldukları şirkete bonoları ciro ederek kötüniyetli davrandıkları, protokol gereği bonolarla ilgili bildirimde bulunulmaması nedeniyle alacağın muaccel olmadığı, lehtarı … olan senetlerin bankaya ciro edildikten sonra tekrar …’a teslim edilmiş olması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğu, bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, bonolarda ciro yasağı olduğu, birden fazla düzenleme tarihi bulunduğu itirazlarının İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmadığı-
Bonoyu elinde bulunduran kimsenin, son ciro beyaz ciro olsa dahi, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde, 'yetkili hamil' sayılacağı; bonoda ilk cironun lehdara ait olması gerektiği, lehdarın cirosundan sonra senedi devralan hamillerin 'yetkili hamil' sayılacağı-
İlk cironun lehtara ait olmaması halinde, ciro zincirinde kopukluk oluşmuş olacağı ancak lehtarın çekin “ikinci cirantası” olması halinde, lehtar da ciro zinciri içinde yer almış olduğundan, anılan bozukluğun “lehtar ile keşideci” arasındaki ilişkiyi etkilemeyeceği, fakat lehtarın kendisinden önceki kişiyi takip edemeyeceği-
Nama yazılı çeklerde çekin el değiştirmesi için lehdarın cirosunun zorunlu olduğu- Takibe konu çekte ciranta borçlunun cirosundan önce lehdarın cirosu bulunmadığından, ciro silsilesinde kopukluk olduğu ve bu çek yönünden, alacaklının, lehdar iş ortaklığının ortağı şirketi takip hakkının bulunmadığı- O halde, mahkemece, muteriz borçlu İİK.nun 170/a-2.maddesi uyarınca, takibin re'sen iptaline hükmedilmesi gerekirken
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.