Satışa konu bağımsız bölümün 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki" Kanuna göre Tapu sicilinde "6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapıdır" şerhi bulunan apartmanın yıkılıp yeniden yapıldıktan sonra 6306 s. K. gereğince riskli yapıdır şerhi bulunan bağımsız bölümün ilk satışı işlemi olduğu sabit olduğundan bahsedilen Kanunun 7/9. maddesi uyarınca davacıdan tapu harcı tahsiline ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davacı itirazının kabulü gerektiği-
Borçlu hakkındaki takip dayanağı bonoların tanzim tarihlerinin 15.01.2009/10.02.2009 olduğu tasarrufların ise 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, alacağın bu tarihten sonra doğduğunun iddia ve ispat edilmemiş bulunmasına göre 'davanın reddine' karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Dava ön koşul yokluğundan reddedildiğine göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tespiti istemi-
Tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin 4721 sayılı TMK. mad. 706, 6098 sayılı TBK. mad. 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu mad. 26 hükümleri uyarınca resmi şekle bağlı olduğu, harici satışların mülkiyetin nakli yönünden geçersiz bulunduğu ancak geçersiz sözleşmeye göre kayıt malikine bir bedel ödenmiş ise, ödeyen yararına hapis hakkı tanınması olanağı doğacağının 10.7.1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı, taşınmazı haricen temlik eden kişinin aldığı satış bedelini karşı tarafa ödemedikçe haricen satın alan kişinin taşınmazı terk etmesini isteyemeyeceğinin vurgulandığı- İyiniyetli zilyedin geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Davalı vekilinin davada yasal şartlar oluşmadığından bahisle davanın reddini talep etmesinin ve taşınmazın rayiç bedelinin ya da güncelleştirilmiş bedelinin kendilerine ödenmesi yönünde bir taleplerinin olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte güncelleştirme ile ilgili bilirkişi raporunun yetersiz olup değerin düşük hesaplandığını belirtmesinin hapis hakkından vazgeçtikleri anlamını taşımadığı, davanın tümden reddini talep ettiklerini vurgulamak amacıyla yapılmış bir beyan olduğunu kabul etmek gerekeceği-
Dava dilekçesi dikkate alındığında, hâkimin kararındaki koruma tedbirlerine ilişkin takdirin yerindeliği değil; bu takdiri kullanırken kabili tevil ve izah olmayacak surette vazıh ve sarahati katiyei kanuniyeye mugayir karar verilmiş olması zararın kaynağıdır ve ilgili hâkimin kasdi davranarak hukuka aykırı aldığı kararla HUMK’un 573/2 (HMK m.46/1-c) maddesini ihlal ettiğinin ileri sürüldüğü- Gerekçesiz olarak tutuklama ve tutuklamanın devamına dair verilen kararın kanunun açık hükmünün ihlal edilmek suretiyle verilmesi nedeniyle hakimin sorumluluğuna dayanıldığı; bu itibarla davanın hukuki niteliğinin hakimlerin sorumluluğunu düzenleyen HMK 46 ve devamı maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği-
Malvarlığına yönelik zararlar da kişileri az veya çok üzer; ancak bu üzüntülerin manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Haksız fiil sonucu zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu ve söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Davalının, çekişmeli taşınmazının hükümden sonra boşaltılmış olması nedeni ile davanın konusuz kaldığı, davalının davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama masrafları bakımından bir karar verilmek üzere hüküm bozulması gerekeceği-
Hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı olmadığı, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabileceği-
Paydaşlar arasında açılan ecrimisil isteği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.