İhtiyati hacze konu çekin, kambiyo senedi niteliğinde olmadığına ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından onandığı dikkate alındığında, ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulü gerekeceği-
İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususunun, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edildiği, bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının, ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği-
İhtiyati haciz talebine dayanak sözleşmenin İstanbul’da imzalandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; taraflar arasında başka borç ilişkilerinin bulunması ya da bu sözleşmenin başka borç ilişkilerine istinaden düzenlenmesinin, söz konusu sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi bu yönde de bir iddia ileri sürülmemiş olduğundan İİK’nun 258.maddesindeki atıf nedeniyle aynı Kanunun 50.maddesine göre akdin yapıldığı yer mahkemesinin herhangi bir ek koşul aranmaksızın yetkili olduğu-
İhtiyati haciz talebinin dayanağı olan bononun tanzim tarihinden önce hacir altına alınmış bulunan yani fiil ehliyeti bulunmayan borçlu hakkında verilmiş bulunan ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekeceği–
İİK'nın ilgili hükümleri uyarınca yapılması gereken itiraz incelemesinde, "ihtiyati haciz istemi asıl alacağın tahsili konulu davanın açıldığı mahkemeden talep edildiği ve bu mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğine göre, itiraz incelemesi için de aynı mahkemenin yetkili olduğu bu durumda mahkemece itiraz incelemesi yapılması konusunda yetkili  olunduğu" gerekçesiyle "bu yöndeki itirazın reddine" karar verilip, itirazın genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği-  TTK'nın 1357/1 maddesine göre, asıl alacak ile ilgili dava Türk mahkemelerinde açılmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz incelemesi için Türk mahkemelerinin yetkili olduğu-
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, mahkemenin ‘alacağın varlığı hakkında kanaat edilmiş olması’nın yeterli olduğu, bu konuda kesin ispat aranmayacağı, ancak ‘hangi delillere dayanılarak, ne sebeple ihtiyati haciz kararı verildiği’nin, kararının gerekçesinde açıklanmış olması gerekeceği–
"Çekte ciro silsilesinin  kopuk olduğu, en son hamilin keşideci şirket  olduğunu ve bu kişinin önceki cirantaya ve  bankaya kambiyo hukukuna dayalı başvurma hakkı bulunmadığı" gerekçesiyle "ihtiyati hacze itirazın kabulüne"dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
"İpotek belgesinde yer alan kefaletle ilgili kaydın geçerli olmadığı" ileri sürülerek, ihtiyati haciz kararına itiraz edilemeyeceği–
Borçlu-keşideci tarafından ‘çekin rızası dışında elinden çıktığı’ iddiası ile mahkemeden ‘ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi’nin istenemeyeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.