TBK'nun 586. maddesinde müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmadığı- Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sözleşmede TBK'nın 590/3. maddesinde belirtilen şekilde bir muacceliyet koşulu olarak belirtilmediği takdirde, sadece kefilin temerrüte düşürülmesi ile ilgili bir sorun olduğu- Mahkemece kredi sözleşmesi getirtilerek, asıl borçlunun bankaya bildirdiği adrese yapılacak tebligatın geçerli olup olmayacağına ilişkin hükümler incelenerek, TBK'nun 586. ve 590/3. maddesi değerlendirilerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bankanın, lehine ipotek tesis edilen asıl borçlu şirket aleyhine ihtiyati haciz talep etmediği, itiraz edenlerin asıl borçlu şirket lehine ipotek verdikleri, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldıktan sonra alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasındaki sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan itiraz edenlerin tümü hakkında tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla takibe geçilebileceği ve ihtiyati haciz talep edilebileceği, İİK’nun 257. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz hususunu düzenleyen İİK’nun 265. maddesinin son fıkrasında, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu düzenlendiği-
Muteriz borçlu vekilinin ihtiyati hacze itiraz tarihinin 07.03.2016 tarihi olduğu ve alacaklının feragatinin daha sonraki bir tarihte gerçekleştiği gözönüne alınarak; ihtiyati hacizden ve takipten feragat nedeniyle itirazın İİK’nın 265. maddesinde sayılan nedenlere dayalı olup olmadığı tartışılmaksızın muteriz borçlu hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
İhtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bonolara dayalı takiplerde, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmadığı, TBK.'nin 89. maddesinin bu durumda uygulanamayacağı-
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7.2. maddesine göre ihtiyati haciz kararına konu 01.04.2013 vadeli senedin ödeme şartlarını göstermek için yazıldığı, teminat için verilmediği, teminatla ilgili 6.7.3 maddesinin özel hüküm niteliğinde bulunduğu, senedin teminat senedi olduğunun başkaca bir delille ispatlanamadığı, karar tarihi itibariyle de senet muaccel olduğundan, ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.