İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz hususunu düzenleyen İİK’nun 265. maddesinin son fıkrasında, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu düzenlendiği-
Muteriz borçlu vekilinin ihtiyati hacze itiraz tarihinin 07.03.2016 tarihi olduğu ve alacaklının feragatinin daha sonraki bir tarihte gerçekleştiği gözönüne alınarak; ihtiyati hacizden ve takipten feragat nedeniyle itirazın İİK’nın 265. maddesinde sayılan nedenlere dayalı olup olmadığı tartışılmaksızın muteriz borçlu hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
İhtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bonolara dayalı takiplerde, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmadığı, TBK.'nin 89. maddesinin bu durumda uygulanamayacağı-
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7.2. maddesine göre ihtiyati haciz kararına konu 01.04.2013 vadeli senedin ödeme şartlarını göstermek için yazıldığı, teminat için verilmediği, teminatla ilgili 6.7.3 maddesinin özel hüküm niteliğinde bulunduğu, senedin teminat senedi olduğunun başkaca bir delille ispatlanamadığı, karar tarihi itibariyle de senet muaccel olduğundan, ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Taraflar arasında yapılan yeniden yapılandırma sözleşmesi çerçevesinde borcun ödenmesi hususunda süre verildiğinin anlaşıldığı, vadesi gelmeyen borçlardan dolayı ihtiyati haciz kararının verilmesi koşulları bulunmadığından ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmasının yerinde olduğu-
Müteselsil borçlu ve kefillere alacaklının takipte bulunabilmesi, TBK. mad. 586 ile düzenlenmiş olup buna göre kefiller lehine getirilen hükümlerden, sözleşme ile önceden feragat etmenin imkanı bulunmadığından, ayrıca, asıl borçluya çıkarılan kat ihtarının henüz ihtiyati haciz talep tarihinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçluya tebliğ edilmediği de nazara alındığında, mahkemece, muteriz borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi doğru olmayıp bu yoldaki mümeyyiz borçlunun itirazlarının kabulüyle, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.