Borçlunun ihtiyati haciz kararını temyiz edemeyeceği, ancak, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye verilecek dilekçe ile ihtiyati haciz kararına itiraz edebileceği- İhtiyati haciz kararını veren mahkeme yetkisiz bile olsa, itirazın yine o mahkemeye yapılacağı ve itiraza ilişkin usulü işlemlerin, ihtiyati haciz dosyası üzerinden devam edeceği-İhtiyati hacze itiraz, esasa ilişkin bir dava olarak görülemeyeceğinden bir dava gibi kabul edilerek mahkemenin esas defterine kaydının yapılamayacağı-TBK. mad 586 uayrınca, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekeceği-
Şirketin ihtiyati haciz talep eden bononun lehtarı ile ticari ilişkisi bulunmadığını, imza ile bonodaki yazıların müvekkilinin eli ürünü olmadığını, şirket müdürlüğünden ayrılan …’nın şirketten ayrıldıktan sonra geçmiş tarihli bono düzenlemiş olabileceği itirazlarının İİK. Mad. 265’de yazılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında olmadığı-
İhtiyati haciz kararına itirazın, çekin keşide yerinde yapılabileceği gibi davalının ikametgahında da yapılabileceği-
İhtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmelerde, alacaklı bankanın teminat göstermekten muaf tutulmuş olmasının, yasanın teminata ilişkin amir hükmünün nazara alınmamasını gerektirmeyeceği gibi alacaklı bankanın sıfatı ve talebe konu alacağın niteliği itibariyle ihtiyati haciz için teminat gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Temyize konu mahkeme kararında, yalnızca "şikayetin kabulüne" denilmekle yetinilmiş olup; şikayet nedenleri ve sonuçları hakkında anlaşılabilir nitelikte, tereddütsüz infazı mümkün bir hüküm fıkrasının oluşturulmasının gerekeceği-
İstihkak davasına konu olan şey hakkında açılmış olan tasarrufun iptali davası sonucunun istihkak davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İhtiyati haciz kararına mesnet çek, borçlu şirkete ait olup, muterize ait imzanın çekte mevcut şirket unvanının altına atılmış olduğundan ve çekte ikinci bir imza bulunmadığından mahkemece muterizin çeki keşideci şirket adına ve onun namına imzaladığının kabulü gerekirken ancak bir alacak davasına konu olabilecek hususlara da yer verilmek suretiyle itirazın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Hamilin, çek borçlusunu takip ve senedi ibraz zorunluluğu bulunması nedeniyle, çeklerde hamilin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olmayıp, BK'nın 73,1 hükmünün bu durumda uygulanmayacağı-
Keşideci şirketin tek imza ile borç altına sokulmasının kural olarak mümkün bulunmaması, bu halde de TTK'nın 678. maddesi gereğince sadece imza edenin sorumlu olması ve bu durumun ihtiyati haczin dayandığı sebepler kapsamında ileri sürülebilecek hususlardan olması nedeniyle mahkemece itirazın kabulüne karar vermek gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.