İcra takibine konu olan dava konusu 15 adet senetten 01/08/2012-01/09/2012- 01/10/2012 tarih ve 2.500,00 TL’ lik 3 tanesinde lehtar davacının isminin ve ciro imzasının bulunduğu, davalının bu 3 senedi davacıdan ciro yoluyla aldığı, davacının bu senetlerdeki imzaların inkarı yönünde bir beyanının olmadığı, diğer senetlerde ise lehdara ait ciro imzanın bulunmadığı, geçerli bir ciro silsilesine göre senedi elinde bulunduran kişinin yetkili hamil sayılacağı, hamilin kötü niyeti kanıtlanmadığı sürece yetkili hamil olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece 01/08/2012- 01/09/2012- 01/10/2012 tarih ve 2.500,00 TL’ lik toplam bedeli 7.500,00 TL olan senetler nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tacir olan davalının ticari defterlerinde lehtarı bulunduğu bononun kayıtlı olmamasının, bononun geçerliliğine etkili olmayacağı-
İmza incelemesi yapılan senette HMK. 208 ve devamı maddeleri gereğince; davacıdan senedin tanzim tarihinden önceki tarihlerde düzenlenmiş ve davacının imzalarını içeren belgelerin istenerek, uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılması gerekeceği-
Alacaklının, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, temerrüde düşen borçludan, BK 106. vd. maddeleri çerçevesinde, "aynen ifa" ve "gecikmeden dolayı uğradığı zararı"nın veya "aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazmini"ni seçimlik olarak isteyebileceği- Öncelikle bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini isteyen davacının, dgerek sözleşme, gerekse BK. 106 vd. maddelerine göre, fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararının tazminini talep etme hakkına sahip olduğu- Mahkemece dava tarihi itibariyle taşınmazın teslim edilip edilmediğinin, güncel tapu kaydı da temin edilerek belirlenmesi, sözleşmede belirtilen tarihi ile teslim tarihi; teslim henüz yapılmamışsa dava tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatı talep edilip edilmeyeceğinin sözleşme hükümlerine göre araştırılması gerektiği-
İlamlı takipler bakımından, kural olarak, ilamın kesinleşmesinin gerekmediği; ancak bazı istisnai durumlarda, ilamın kesinleşmedikçe icraya konulamayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı; menfi tespit isteminin yargılama aşamasında istirdat davasına dönüşmesi halinde de kesinleşme şartının aranacağı-
Kaçak elektrik tespit tutanağından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bu borç nedeniyle davalı tarafa ödenen bedelin istirdadı istemi- Dosyanın önceki bilirkişi dışında başka bir uzman bilirkişiye verilmesi; talep edilen kaçak elektrik bedelinin tutanağın düzenlendiği tarihteki yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının kendi adına atmış olduğu ciro imzasının sahte; şirket yetkilisi sıfatıyla attığı diğer ciro imzasının geçerli olduğu durumda geçerli imzanın davacıyı bağlamayacağı ve sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olması sebebiyle herkese karşı ileri sürülebileceği-
İcra müdürünün, olumsuz tesbit davası ilanına dayanarak, borçluya «yenileme bildirisi» gönderemeyeceği–
Kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin davada ispat yükü kendisinde olan ve kambiyo senedinin tehdit ile ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden taraf olan davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı- İcra takibi HMK 209 uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durduruduğundan davalı lehine tazminata hükmedileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.