Taraflar arasındaki birleştirilen genel kurul kararının iptali-menfi tespit davası-
50.000.00 TL.bedelli çek nedeniyle menfi tespit istemi-
Bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, yargılama sırasında davacı vesayet altına alınmış ve kendisine sulh hukuk mahkemesince vasi tayin edildiği, 4721 sayılı TMK 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamından davaya devam edilmesi hususunda izin alınması ve vasi aracılığıyla veya vasinin tayin ettiği vekil aracılığıyla davaya devam olunması gerekirken, mahkemece davacının dava ehliyeti sona ermesine rağmen yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava, icra takibine konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Asıl davada davacı- karşı davada davalı şirketin 08/10/2005 tarihli genel kurulunda alınan sorumlu bulunan yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler hakkında hukuk davası açılması ve suç duyurusunda bulunulması için denetim kuruluna yetki verilmesine ve ibra edilmemeye ilişkin 5 numaralı kararın iptali, 2004 yılı faaliyetlerinden dolayı karşı davacılara sorumluluk tevcih edilemeyeceğinin tespiti istemlerine-
Menfi tesbit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığı-
Dava, çek bedelinin ödendiği iddiasıyla açılan borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olup, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden, Yargıtay denetimine elverişli ve anlaşılır şekilde dava tarihi itibariyle alacak – borç ilişkisinin saptanarak ve kazanılmış haklar da gözetilerek bir rapor alınıp, karar verilmesi gerekeceği-
Çeklerin ilerde teslim edilecek mallara ilişkin avans olarak verildiğinin ve bu nedenle mal teslimine ilişkin ispat yükünün davalıda olduğunun kabulüyle, hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekeceği-
İlk celsede konusuz kalan davada, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
Çekten kaynaklanan menfi tespit davasında, çeklerin davalılardan avans olarak verildiği kanıtlanamadığı gibi hamilin de ne şekilde kötü niyetli olduğu davada tartışılıp gerekçelendirilmemiş olup, davalı defterlerinde çekin kaydının bulunmamış olması veya davacı defterlerinde tek yanlı olarak düzenlenen avans kaydının olması çekin bedelsiz kaldığını göstermeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.