Davalı tarafça 'başka bir hukuki ilişkiye dayalın olarak senedin alındığının' ileri sürülmüş olması halinde, senetteki 'nakden' kaydının davalı tarafından talil edilmiş sayılacağı-
Senetle mal ve hizmet teslimi karşılığı verildiği, davalı tarafından yapılan işe ilişkin olarak düzenlenen faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın davacı kayıtlarında olması karşısında davalının teslim iddiasını kanıtladığı, davalı yetkilisinin dava konusu mal ve hizmeti davacıya teslim ettiğine dair yemini eda ettiği gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine ve davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece, birleşen davadaki davalı ortağın borcunun belirlenmesi için kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmadan karar verildiği, o halde, tüm genel kurul kararları da getirtildikten sonra kooperatif kayıt ve defterleri ile ödeme belgeleri üzerinde inceleme yapılması, gerektiğinde muhasebe konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak ve 6098 sayılı TBK'nın 120. maddesi de gözetilmek suretiyle birleşen davadaki davalı ortağın aidat ve faiz borcunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinde cironun «tahsil» veya «rehin» için yapıldığı konusunda açıklık bulunmaması halinde, «temlik» amaçlı olarak yapıldığının kabulü gerekeceği—
İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu- Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiği- Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
Davacı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağı olan kesin rehin açığı belgesi, davacı-ipotek veren 3. şahıs hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonunda icra müdürülüğünde düzenlenmiş olduğundan, davalı bankanın bu belgeye dayanarak davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceği-
Çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden, dava konusu çeklerin avans olarak verildiği ve satışın veresiye olduğu iddiasının kesin delillerle ispatı gerektiği-
Menfi tespit davası konusu çeklerin ciro yoluyla hamili olup davada taraf olmayıp üçüncü kişi konumunda bulunan şirketlerin haklarını kısıtlayacak şekilde karar verilemeyeceği-
Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek takipte istenen tutarla takip tarihinde saptanan alacak arasındaki tutar kadar davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu senede karşılık davacı yanca yapılan ödemenin senedin tanzim tarihinden önceye ilişkin olduğu, bu ödemelerin senet borcuna mahsuben yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, ayrıca davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.