Menfi tespit davasında, davacı vekili mahkemece verilen süre içinde dava dilekçesini açıklamış ve talebin, senetler yönünden borçlu olunmadığının tesbiti ile davalıdan istirdadı olduğunu bildirmiş olup davanın menfi tespit ve istirdadı istemine ilişkin olduğu anlaşılmakta olduğundan, işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 2002/302 E. Sayılı ceza dosyasında yapılan yargılamada alınan Adli Tıp Fizik Grafoloji İhtisas Dairesi raporunda 6 adet senet üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacı hakkında anılan Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının temyizen incelendiği Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 05/11/2010 tarihli kararı ile sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de davacının takibe konu bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki savunmasının aksi ortaya çıktığından imzaların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Harçlar Kanunu. mad. 23 uyarınca vazgeçme halinde vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısının alınması gerektiği- Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcının tam olarak alınacağı- Haciz konan icra takip dosyasına ilişkin tahsil harcının İİK’nun 28. maddesine göre alacağın ödenmesi sırasında haciz konan o dosyadan tahsil edilebileceği ve bu haciz sebebi ile tahsil harcının haciz uygulanan şikayete konu icra dosyasından kesilmesine yasal olarak imkan olmadığı-
Hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı-
Davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, davalı dava konusu çekin işçi-işveren ilişkisi nedeniyle verildiğini iddia ettiğinden; davanın hizmet akdinden kaynaklanıp İş Mahkemesi'nin görevli olduğu-
Bonoya dayalı ihtiyati haciz isteminde; yetkili mahkemenin; borçlunun yerleşim yeri, bonoda gösterilen ödeme yeri, bonoda ödeme yeri gösterilmemişse; bononun düzenlendiği yer, ciranta aleyhine ihtiyati haciz isteniyorsa, cirantanın yerleşim yeri mahkemesinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğu-
İİK'nın 72/4 maddesi uyarınca takip alacaklısı lehine tazminata hükmedilmesi için, verilmiş bir tedbir kararının bulunması ve bu tedbir kararı dolayısıyla, takip alacaklısı davalının alacağını geç almış olması gerekli ve fakat somut uyuşmazlıkta, mahkemece icra takibinin durdurulması ya da icra veznesindeki paranın ödenmemesi hususunda verilmiş bir tedbir kararı olmadığı gibi, dava konusu senetleri icra takibine koyan da davalı olmadığından, mahkemece şartları oluşmadığı için davalı yararına tazminata hükmedilmemesi gerekeceği-
Davalının cirantası olarak gözüktüğü, hamil davacının TTK'nın 647. maddesi gereğince davacı cirantanın aleyhine takibe geçebilmesi için ödememe protestosu çekmesi gerekirken bunu yapmamasından dolayı davacı cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği gerekçesiyle davacının icra takibine konu 30.11.2007 vade tarihli 9.200 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından davacının %40 tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fotokopi belge üzerinde imza incelemesi yapılamayacağı-
Dava devam ederken kesinleşen icra mahkemesi kararları gereğince dava konusu paranın takip dosyasına ödenmesine sebep olan icra dairesi işlemlerinin iptal edilmiş olup, davanın konusunun kalmadığı ancak davacı tarafın davasında haklı olup, haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği, davanın esası hakkında bir karar verilmediği için icra inkar tazminatına yer olmadığı gerekçesiyle mahkemece asıl ve birleşen dava ile ilgili olarak konuşu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.