İcra mahkemesince “ihtilafın duruşmalı olarak çözümlenmesine, meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, dosyanın bilirkişiye tevdiine” karar verildikten sonra bu karar gereği yerine getirilmeden şikayetin sonuçlandırılması halinde borçlunun taraf teşkili sağlanmadan verilmemiş olan bu kararın bozulmasını isteyebileceği–
Okuryazar olmayan, farkında olmadan bonoyu kefil sıfatıyla imzalayan davacının bu bonodan dolayı borçlu olmadığını kanıtlayamadığı, açılan menfi tespit davasının reddi gerekeceği-
Davacılar "takibe konulan senetle ilgili davalıya borçlu olmadıklarını" usulüne uygun delillerle ispat edemediklerinden, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekeceği bu sebepler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse tahkikat aşamasına geçilmesi gerekeceği-
Bir faturanın ticari defterlere kaydının hizmetin yapıldığına karine olacağı, davacı-borçlunun bu hizmeti almadığını ispat etmesi gerektiği, sadece vergiye ilişkin olarak düzeltme beyannamesi verilmesinin ispata yeterli olmadığı-
İhtiyati tedbirin verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nun 393/1. maddesine göre, tedbirin verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde, verilen tedbirin uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğu- Mahkemece 17/02/2020 tarihinde tedbir verildiğine ve bir haftalık yasal süre 24/02/2020 tarihinde dolduğuna ve talepçi vekilince de, anılan yasal sürede tedbirin uygulanması istenmediğine göre, HMK'nun 393/1. maddesi uyarınca tedbirin kendiliğinden mürtefi olduğu- Bu durumda ortada itiraz edilecek bir tedbir kararı dahi bulunmadığı- Bir an için talepçi vekilinin 24/02/2020 tarihli dilekçesi tedbir kararındaki takdir edilen teminata ilişkin itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğinde de, bu kez itiraz üzerine mahkemece verilen bir karar olmaması hali gündeme geleceğinden, HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ortada istinafa tabi bir kararın bulunmadığı-
4077 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngördüğü-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasına konu ilk 18 aylık kira bedeli olarak verilen bono bedellerinin tamamı icra dosyasına ödendiğine göre, her iki takip dosyası birlikte nazara alınarak aylık kira bedeline göre toplam alacağın hesaplanması, toplam alacaktan İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasında İİK 84.maddesine göre gerekli masraflar düşüldükten sonra kalan meblağın kaç aya isabet ettiğinin bulunması, kira bedeli karşılığından fazla ödeme varsa yapılan fazla ödemenin İcra Müdürlüğü'nün takip dosyasından mahsup edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının takip konusu yabancı para alacağının takip tarihindeki Türk Lirası karşılığını belirleyerek takibini Türk Lirası üzerinden başlatmış olması halinde, borçlunun ödediğini ileri sürdüğü ... ABD Dolarının takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının bulunup bu miktar üzerinden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.