Yokluğunda alınan haciz kararından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen, İİK.nun 103. maddesi gereğince kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Ölen eşin mirasçısı tarafından verilen dilekçenin sağ eşe tebliğ edilmeden mahkemece karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, yargılama ile ilgili açıklamada bulunma ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkı tanınmadan yokluğunda hüküm kurulmasının hukuki dinlenilme hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Davacı tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Paraya çevirme masraflarının, öncelikle satış bedelinden alınarak bunları yapan alacaklıya ödenmesi gerekirse de, dosya alacaklısının, yaptığı masrafları, borçludan talep hakkından vazgeçmesi halinde, istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kusurlu olduğu kabul edilen eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği bu gibi kararların çelişki yaratması nedeniyle bozulması gerektiği- Feragat tarihinden itibaren bir araya gelmeyen tarafların ayrı yaşama tarihine kadar eşlerden birinin hakaret, sadakatsizlik, evin kilidini değiştirme vb hareketlerinin evlilik birliğinin devamına engel oup bu nedenle kusurlu olduğunun kabulü-
İlamsız icra yoluyla başlattıkları takibe yapılan itirazın haksız olması nedeniyle itirazın kaldırılması,takibin devamı,%20 tazminata karar verilmesi isteminde, dava dilekçesinin usule uygun olarak davalıya tebliğinden sonra yargılamanın duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekeceği-
Tespit davalarının görülebilmesi için, güncel hukuki yararın bulunması (HMK. mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerektiği- Tespit davaları eda davalarının öncüsü olduğundan, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığının kabul edileceği- Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetileceği ve hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Fark kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ödetilmesine-
Davalıya gönderilen dava dilekçesi bu adreste davalı yerine davacıya tebliğ olunmuş; hasma yapılan dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu-
Dava dilekçesi tüzel kişi davalıya "işyerinde daimi çalıştığını beyan eden sekreter ............." şerhiyle tebliğ edildiği, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığına dair beyanın alınmadığı, davalıya bu şekilde yapılan dava dilekçesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu, davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.