Eski hale getirme bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada; davacı tarafından mahallinde yaptırılan tespit sonucu düzenlenen 03/08/2006 günlü ve bilirkişi F.N. imzalı bilirkişi raporunun mahkemece denetlenmediği; aynı şekilde bu dava dosyasında da denetlenmemiş sadece faiz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı; bu durumda mahkemece mahallinde keşif yapılarak veya itiraza uğrayan tespit raporu üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporda belirtilen zararların ve giderilmesi için belirtilen miktarların denetlenmesi, ondan sonra işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği-
Tapulu taşınmazın haricen satın alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil ve mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkin davada, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE– TÜFE endekslerindeki artışlar ile, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar gözetilerek denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin belirlenmesi gerekeceği-
Eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerektiğinden zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmesinin gerektiği-
Sebepsiz zenginleşme davalarında, «zenginleşmenin iyiniyetli sayı-lıp sayılmayacağı»nın MK. 3 hükmüne göre belirleneceği ve «olayın özelliklerinin, zenginleşmenin iyiniyetle olmadığını açıkça gösterdiği durumlarda» bu iddianın ispat edilmiş sayılacağı–
Davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmünün olmadığı-
Mahkemece; davacının, değer kaybı ve ecrimisil talebi olmasına rağmen talep aşılarak, eski hale getirme bedeline de hükmedilip, kabul edilen bu değer üzerinden faiz işletilmesinin doğru olmadığı-
Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği ve 10 günlük hak düşürücü süre içinde davacı tarafın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmakta olup, anılan tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Eski hale getirmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararda "davalı tarafça istenen husus yerine getirilmediği takdirde tecavüzlü kısmın eski durumuna gelebilmesi için 375 YTL kal masrafının davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine’’ hükmünün karar metninden çıkarılmasına-
Davalının, kendisi tarafından yaptırıldığı sabit olmayan asma katın sökülmesi için gerekli olan süre yönünden kira bedelinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yaptıramayacağından mahkemece projeye aykırı olarak yapılan imalat, tesis ve değişikliklerin yıkılmasına, projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.