Takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş ise de, davacının fazla çalışma talebi hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki mahkeme kabulü ile davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebi hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki mahkeme kabulü daha az olduğundan, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacak talep miktarlarından bu alacaklar için hesaplanan hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki miktarların mahsubu ile reddedilen miktar üzerinden avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, avukatlık ücreti verilmemiş olmasının hatalı olduğu-
BK. nun 84. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 100) icra müdürlüğünce, tarafların talebine bağlı olmaksızın doğrudan doğruya uygulanacağı-
Tazminat davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekip Avukatlık Kanunu'na göre hak kazanılan ücretin konu olduğu davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği-
Hükmedilecek miktar üzerinden nisbi avukatlık ücretini içeren sözleşmelerin, belirli bir miktarı kapsamayıp, dava sonunda elde edilene katılmayı içerdiğinden batıl olduğu-
2. HD. 25.06.2018 T. E: 2016/17760, K: 7970-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Tapudaki satış bedeli dışında yapılan ödemelerin davalı üçüncü kişi tarafından devir tarihi veya devir tarihine yakın tarihli banka hesap hareketleri, banka ödemesi, kredi kullanımı gibi delillerle ispatlanmasının mümkün olduğu ve bu belgelerdeki meblağların tapudaki bedele eklenerek bedel farkının varlığının değerlendirilmesi gerektiği- Üçüncü kişinin (ve yakınlarının) bankadan çektiği ya da havale ettiği paraların da borçluya ödenen para olarak kabul edilmesi gerektiği- İcra takibi sırasında yapılan fiili hacizde haczi kabil başkaca ekonomik değeri olan mahcuz bulunamadığı belirlenmiş olup, tasarruf, haciz tarihinden geriye doğru 2 yıl içinde kalmadığında, bedel farkından dolayı iptale karar verilemeyeceği- Mahkemece; davalılar arasında İİK. mad. 280/1 uyarınca, arkadaşlık, akrabalık, ticari ilişki veya komşuluk olup olmadığı, üçüncü kişinin, borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığı irdelenmemiş olup, davalı üçüncü kişi, dava konusu taşınmazın yanında bulunan komşu parsellerin sahibi olduğunu ve parselleri birleştirmek için taşınmazı satın aldığını beyan etmiş olduğundan, bu husus da değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.