İİK. nun 96 vd.na göre istihkak davası açma hakkının, haczedilen malda mülkiyet veya rehin hakkı olduğunu ileri süren üçüncü kişiye ait olduğu; buradaki mülkiyet ve rehin sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer ayni haklara tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, finansal kiralama sözleşmesinden vs. den dayanılarak da istihkaka davası açılabileceği-
Taşınmazların satışlarının muvazaalı olduğuna dair davacı iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanan davada, taşınmazların sözleşmede gösterilen devir bedelleri ile keşif ile belirlenen değerleri arasındaki fark, taşınmazların satış sözleşmelerini şirket adına imzalayan şirket müdürü ile davalının akrabalık bağı ve taşınmazların devir bedellerinin şirket kasasına girmemiş olması anılan sözleşmelerin muvazaalı olduklarına dair iddiayı ispata yeterli olmadığı- Karşı oy yazısında şirket ile yöneticileri arasındaki ilişkinin vekâlet akdi olduğu, vekilin özen borcu altına bulunduğu, davacı iddiasının şirket müdürünün temsil yetkisinin kötüye kullanım hukuksal nedenine dayalı olduğu, müdürün sözleşmenin karşı tarafıyla el ve işbirliği içerisinde davacı şirketi zararlandırıcı işlem yapıldığı iddiası bakımından davacı şirketin üçüncü kişi konumunda olduğu, bu sebeple muvazaa iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği hususuna dikkat çekildiği-
Trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası-
4. HD. 05.04.2023 T. E: 2021/23022, K: 4949
Trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
"Muvazaa" nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında harç ve vekalet ücreti–
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için 'davacının gerçek bir alacağının bulunduğu'nun davacı tarafından ispatlanması gerekeceği-
Mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında bilirkişi ücretinin genel gider avansında mevcut ise gider avansından karşılanmasına, yok ise veya yetersiz ise eksik miktar belirlenip açık şekilde yazılıp davacı vekiline yatırması üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine şeklinde tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olmamasının doğru olmadığı, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava sözleşmenin iptali isteği-
Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre açtığı birleştirilen nafaka davasının kısmen kabulüne karar verildiğine göre, nafaka davasının dava tarihinden itibaren davalı-davacı kadın ve yanında bulunan müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.