İtirazın iptali davası-
Kira bedelinin tespitine yönelik açılan davada, davalı tarafından ödenen aylık brüt kira bedelinin hükmedilen brüt kira bedelinden çıkartılarak, aradaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen direnme kararında “…bozma ilamına karşı mahkememizin önceki hükmünde direnilmesine,…” denilerek önceki karara atıf yapılmakla yetinildiğinden, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz karar kurulmadığı- Somut olayda mahkeme kararının usul ilkeleri çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı- Mahkemece taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Davacı yanca davaya konu takip dışında ayrıca hem ............... İcra Müdürlüğünün ............. E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, ............... İcra Müdürlüğünün .................. E. sayılı dosyasında ise ticari işletme kapsamında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla iki ayrı takip daha yapıldığı, davalı asıl borçlu lehine verilen ipotek ve taşınır rehin bedelinin dosya kapsamına göre davacı yanın alacağından fazla olduğundan 2004 sayılı Kanun'un 45 inci maddesi gereğince alacak rehinle ipotek teminat altına alındığından davalı asıl borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, öte yandan davacı yanca, akdi faizin %36, temerrüt faizinin ise %72 olduğu iddia edilmiş ise de, davacı yanca genel kredi sözleşmesi kapsamında taraflarca kararlaştırılan akdi faizin %36 olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi belgenin dosyaya kazandırılmadığı, ilk derece mahkemesince hem Merkez Bankasına yazılan yazıya göre temerrüt tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinin tarafı olan bankanın fiilen uyguladığı akdi faiz oranının %24 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizinin de uygulanan akdi faizin %100'ünün eklenmesi sonucu %48 olacağından bankacı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan ek raporda da bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacı yanın takip tarihi itibariyle alacağının tespit edildiği ve davalılardan ............. Gıda ...Şirketi yönünden de .............. tarihli kefaletname dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından davacı yanın bu kısma yönelik istinafının da yerinde olmadığı-
Her ne kadar davalı sigorta şirketlerince gerek poliçe özel şartlarındaki "sigortalı kıymetlerin normal işlemesinden ve mutad kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan veya çürüme, paslanma, korozyon veya oksidasyondan, buhar kazanlarında kireçlenme ve çamurlanmadan, işletmede doğrudan doğruya meydana gelen etkilerden, atmosferik vesair şartların verdiği tedrici bozulmaların teminata dahil olmadığı", gerekse Makina Kırılması Sigortası Genel Şartları'nın Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı 3 üncü maddesinin (h) bendindeki "Makinelerin normal işlemesinden ve mutad kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan veya çürüme, paslanma veya oksidasyondan, buhar kazanlarında kireçlenme ve çamurlanmadan işletmede doğrudan doğruya meydana gelen etkilerden, atmosferik vesair şartların sebebiyet verdiği tedrici bozulmalardan," hükümlerine göre gaz türbinlerinde meydana gelen hasarlanmaların poliçe kapsamında bulunmadığı yönünde savunma yapılmış ise de; tarafsız ve güvenilir delillerle hasarın teminat dışında kaldığının ispat edilemediği, davalı tarafından sunulan Teknik Rapor'un da tarafın isteği üzerine haricen düzenlendiği gözetildiğinde işbu raporun tarafsızlığı konusunda da şüphe oluştuğu, tüm dosya kapsamına göre hasarın teminat kapsamında olduğunun kabulü ile poliçe şartları kapsamında davacının kar kaybı, işçilik ve tamir bedeline yönelik taleplerinin değerlendirilmesi gerekeceği-
3. HD. 01.11.2016 T. E: 2015/17978, K: 12352-
3. HD. 11.05.2016 T. E: 3991, K: 7471-
Davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Erişkinleri İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile eklerine göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekeceği- Dosyanın incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan ve ceza soruşturması sırasında alınan asıl ve ek kusur bilirkişi raporu ile davacının Karayolları Trafik Kanunu'nun 68/1c maddesi gereği tali, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise KTK 54/b ve 84/1-e maddeleri gereği asli kusurlu olduğunun belirlendiği, ..........Asliye Ceza Mahkemesince 2021/270 Esasa sayılı dosyada yapılan yargılamada bu rapor karara esas alınarak ve davacının tali, davalı sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabulü ile cezalandırmaya dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; Sigorta Tahkim Komisyonunca adli trafik bilirkişi ................ tarafından düzenlenen 27.04.2022 tarihli asıl ve ek kusur bilirkişi raporunda ise,.............. Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü .............’in “kazanın oluşumun 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” başlıklı 52/1-b maddesini ihlali gereği tali kusurlu olduğu, kusur sorumluluk oranın (%25) olduğu, bisiklet sürücüsü ............’ın kazadan kaçınabilme ve de kazayı öngörebilme/önleyebilme durumunun oldukça fazla oranda var olduğu, kazaya tespit edilemeyen sürücünün nizama aykırı şekliyle araç kullanımın sebep olduğu, 46/2/b-c maddesi ile 56/1-a, 84/1-f maddesi gereğince kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda kusur sorumluluk oranının (%75) oranında olduğu yönünde görüş bildirildiğinin ve bu rapora itibar olunarak hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, yargılama makamlarınca çelişkili raporlardan birine neden itibar edildiğinin, diğer raporun neden tercih edilmediğinin gerekçelendirilmesi veya her iki rapor arasındaki çelişkiyi gideren üçüncü bir rapor alınması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.