Tapulu taşınmazın harici satışına değer verilemeyeceği ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmeyeceği, ancak tapulu taşınmazın haricen satılması ve alıcısına teslim edilmesi (zilyetliğinin devredilmesi) halinde satın alan kişi yönünden kişisel hak sağlayacağı, Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı alıkoyma hakkına (hapis hakkına) sahip olacağı-
İİK'nın 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun üçüncü kişiden olan muaccel alacağının, üçüncü kişiden istenebileceği; Kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığının genel hükümler çerçevesinde belirleneceğini; diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu-
4. HD. 30.05.2023 T. E: 2021/24280, K: 7227
Menfi tespit davasını davalının kazanması halinde, davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Somut uyuşmazlık incelendiğinde asıl dava ve karşı dava dilekçelerinde talep miktarlarının 1.000,00 TL olduğu ve her iki dava yönünden de yargılama devam ederken ıslah ile talep miktarı arttırılmadığına göre her iki davada talep aşılarak yazılı şekilde alacağa karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun vekili olmadığı halde lehine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
İİK.'nin 284. maddesinde iptal davası hakkının, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşeceğinin belirtilmiş olduğu- Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gibi sürenin herhangi bir işlemle kesilmesinin de söz konusu olmadığı-
Evlilik birliği devam ettiğinden evlilik birliği içerisinde edilen taşınmaza yapılan katkının talep edildiği davanın ön şart yokluğundan reddi gerekeceği- Dava ön şart yokluğundan reddedildiğinden, nispi yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Duruşma isteminin reddi kararlarının hak ihlâli olarak değerlendirilmesinin mümkün görülmediği- Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığı-
“Bedelde muvazaa yapıldığı”na ilişkin iddianın, ileri süren (davacı) tarafça kanıtlanması gerektiği, keşifte tesbit edilen bedelin bu konuda yeterli sayılamayacağı -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.