Menfi tespit davasını davalının kazanması halinde, davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Somut uyuşmazlık incelendiğinde asıl dava ve karşı dava dilekçelerinde talep miktarlarının 1.000,00 TL olduğu ve her iki dava yönünden de yargılama devam ederken ıslah ile talep miktarı arttırılmadığına göre her iki davada talep aşılarak yazılı şekilde alacağa karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun vekili olmadığı halde lehine vekalet ücreti takdirinin isabetsiz olduğu-
İİK.'nin 284. maddesinde iptal davası hakkının, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşeceğinin belirtilmiş olduğu- Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gibi sürenin herhangi bir işlemle kesilmesinin de söz konusu olmadığı-
Evlilik birliği devam ettiğinden evlilik birliği içerisinde edilen taşınmaza yapılan katkının talep edildiği davanın ön şart yokluğundan reddi gerekeceği- Dava ön şart yokluğundan reddedildiğinden, nispi yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Duruşma isteminin reddi kararlarının hak ihlâli olarak değerlendirilmesinin mümkün görülmediği- Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığı-
“Bedelde muvazaa yapıldığı”na ilişkin iddianın, ileri süren (davacı) tarafça kanıtlanması gerektiği, keşifte tesbit edilen bedelin bu konuda yeterli sayılamayacağı -
Tasarrufun iptali davalarında, borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişilerin zorunlu dava arkadaş olduğu- Üçüncü kişiden dördüncü kişiye devir olması halinde davacı alacaklının isterse davayı bedele dönüştüreceği, dilerse dördüncü kişiye de dava açarak tasarrufun iptalini isteyebileceği- Davalı borçlu yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- Davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve fer'ilerine şamil olmak üzere davalı üçüncü kişinin tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken ve takip dosyasında ferilerinin işlemeye devam ediyor olmasına göre faize hükmedilmeksizin takip konusu alacak ve ferilerini geçmemek üzere davalı üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerekirken tekrar faize hükmedilmesi ve takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı tutulmamasının hatalı olduğu-
Asıl borç son bulduğu halde alacaklı ancak bu hakkını saklı tuttuğunu veya durum koşullardan bunun anlaşılması gerektiğini kanıtladığı takdirde işlemiş faizlerle ilgili hakkı son bulmayacağından ödeme yapılmazdan önce davacının Kurum'a birikmiş aylıklarının ödenmesi konusunda başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvuru var ise davacının bu başvurusunda faiz alacağına ilişkin haklarını saklı tutup tutmadığı, toplu ödemenin banka kanalıyla yapıldığının anlaşılmasına göre davacının bu ödemeleri alırken faiz hakkını saklı tuttuğuna dair bankaya sunulmuş bir dilekçesinin bulunup bulunmadığı, faiz hakkını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıt ileri sürüp sürmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verileceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.