Konkordato istemine lişkin davada, davacının ön projenin gerçekleşmesi için öngördüğü kaynakların; alacakların tahsili, faaliyet kârı ve taşınmaz satışı olarak belirlendiği, ticari alacakların tahsili ile taşınmaz satışının belirli ve gerçek birer kaynak oldukları belirgin olmakla birlikte geçici mühlet içerisinde gerçekleşen aylık faaliyet kârı miktarı, arz talep dengesi, ön projede öngörülen kur, maliyet ve diğer ekonomik değerlerin kesinlik içermeyip değişkenlik göstermesi dikkate alındığında faaliyet kârının gerçekleşme ihtimali bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, geçici komiser raporundaki konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla ve İİK.'nun 292. maddesinde sayılı şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı-
İflâs içi konkordatoda, masaya kayıtlı bir alacağın konkordato nisabına girip girmeyeceğinin, iflâs dışı konkordatodaki ilkelere göre belirleneceği -Alacak tahkiki işlemleri sırasında müflis tarafından kabul edilen alacaklarında "ikrar edilmiş borç" niteliğinde bulunduklarından, konkordato nisabına dahil edilmeleri gerekeceği–
Taşınmaz rehni çeşitlerinin MK. 850’de -sayılarak- belirtilmiş ol-duğu-
Borçlu yanca İİK 36.madde uyarınca icra müdürlüğüne başvuru yapılıp,teminat mektubu sunulmaması ve sonuç olarak da icranın geri bırakılması yönünde karar alınmaması halinde icra takibine devam edilmesinde ve haciz uygulanmasında aykırılık bulunmayacağı-
Tebligatın tüzel kişinin yetkili mümessillerinden birine, tüzel kişinin 'tebligatı almaya yetkililerinin' her hangi bir nedenle mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları ya da o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde görev itibariyle tüzel kişinin bu kişilerden sonra gelen yetkili memur veya müstahdemine veya evrak mamuru gibi esasen bu işlerle görevli bir kişiye, bunların da bulunmaması halinde bu hususun mazbatada belirtilmesi koşuluyla tebligatın tüzel kişinin orada hazır bulunan diğer memur veya müstahdemine yapılması gerektiği- Az önce de açıklandığı gibi somut uyuşmazlıkta davalı şirket adına çıkartılan defter ibrazına ilişkin tebligatta tebliğ evrakının "daimi işçisi Ü.. K..’a” tebliğ edildiği yazılı bulunsa da mazbatada yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bir açıklık bulunmadığından, geçersiz tebliğe rağmen ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için verilen sürede teslim edilmemesi sebebiyle davalının HMK'nın 222/5 maddesi gereğince defterlerini ibrazından kaçınmış sayılacağı kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmadığı-
Alacağın temliki sözleşmesinin icra olunacağı yer yazılı olmadığından ve akdi ilişki de borçlu tarafından reddedilmediğinden, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 gereğince, alacaklının, para borcu için kendi ikametgâhında takip başlatabileceği-
Vekaletnamede bonodan söz edilmemekle birlikte vekaletname içeriğinden çok geniş yetkilerin verilmiş olduğu ve bu nedenle senetleri ciro eden adı geçen kişilerin ticari mümessil olarak kabulü gerektiği-
Riski kalmayan teminat mektubundan kaynaklanan alacağın masaya kaydının istenemeyeceği–
Somut uyuşmazlıkta, davanın 51.000 TL değer üzerinden harç yatırılarak açıldığı, karar harcının da bu değer üzerinden alındığı, tasarrufun iptali davalarında karar harcının tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile takip konusu alacaktan hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanması gerektiği-
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiş, buna göre mahkemece alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği, davanın bedele dönüşmesi halinde teminat karşılığı davalı 3.kişinin malvarlığıyla ilgili ihtiyati haciz kararı verilebileceği, teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunacağı, ihtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.