Tebligatın tüzel kişinin yetkili mümessillerinden birine, tüzel kişinin 'tebligatı almaya yetkililerinin' her hangi bir nedenle mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları ya da o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde görev itibariyle tüzel kişinin bu kişilerden sonra gelen yetkili memur veya müstahdemine veya evrak mamuru gibi esasen bu işlerle görevli bir kişiye, bunların da bulunmaması halinde bu hususun mazbatada belirtilmesi koşuluyla tebligatın tüzel kişinin orada hazır bulunan diğer memur veya müstahdemine yapılması gerektiği- Az önce de açıklandığı gibi somut uyuşmazlıkta davalı şirket adına çıkartılan defter ibrazına ilişkin tebligatta tebliğ evrakının "daimi işçisi Ü.. K..’a” tebliğ edildiği yazılı bulunsa da mazbatada yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bir açıklık bulunmadığından, geçersiz tebliğe rağmen ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için verilen sürede teslim edilmemesi sebebiyle davalının HMK'nın 222/5 maddesi gereğince defterlerini ibrazından kaçınmış sayılacağı kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmadığı-
Alacağın temliki sözleşmesinin icra olunacağı yer yazılı olmadığından ve akdi ilişki de borçlu tarafından reddedilmediğinden, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 gereğince, alacaklının, para borcu için kendi ikametgâhında takip başlatabileceği-
Vekaletnamede bonodan söz edilmemekle birlikte vekaletname içeriğinden çok geniş yetkilerin verilmiş olduğu ve bu nedenle senetleri ciro eden adı geçen kişilerin ticari mümessil olarak kabulü gerektiği-
Riski kalmayan teminat mektubundan kaynaklanan alacağın masaya kaydının istenemeyeceği–
Somut uyuşmazlıkta, davanın 51.000 TL değer üzerinden harç yatırılarak açıldığı, karar harcının da bu değer üzerinden alındığı, tasarrufun iptali davalarında karar harcının tasarrufa konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile takip konusu alacaktan hangisi az ise o miktar üzerinden hesaplanması gerektiği-
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiş, buna göre mahkemece alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği, davanın bedele dönüşmesi halinde teminat karşılığı davalı 3.kişinin malvarlığıyla ilgili ihtiyati haciz kararı verilebileceği, teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunacağı, ihtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmadığı-
İflasın ertelenmesi davası kapsamında  verilen tedbir kararının yalnızca "icra veznesine yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesine" ilişkin olduğu ve takibin durdurulmasına ilişkin olmadığı anlaşıldığından ve icra hakimi tarafından genel mahkemenin vermiş olduğu bu kararın yorumlanması ve genişletilmesi mümkün olmadığından, ayrıca,  tedbir kararının verildiği mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, maaş haczinin kaldırılmasına ilişkin şikayetin reddi gerektiği-
Kredi sözleşmesindeki kefilin ölümü halinde kefaletin sona ermeyeceği, kefilin mirasçılarının ölüm tarihindeki borçtan sorumlu olacakları-
Bilirkişi raporunda trafik kazası unsurlarından olan hareket ile netice arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığı (illiyet bağı) ve taksirle işlenmediği için meydana gelen olayın trafik kazası olarak değerlendirilmeyeceği kanaati bildirilmiş olup, hasarın, iddia edilen yer, şekil ve zamanda meydana gelmediği, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketinde olduğundan, mahkemece, davalı sigorta şirketinin tüm delillerini ibraz olanağı sağlanıp, rizikonun meydana geliş biçimi ve teminat kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7.2. maddesine göre ihtiyati haciz kararına konu 01.04.2013 vadeli senedin ödeme şartlarını göstermek için yazıldığı, teminat için verilmediği, teminatla ilgili 6.7.3 maddesinin özel hüküm niteliğinde bulunduğu, senedin teminat senedi olduğunun başkaca bir delille ispatlanamadığı, karar tarihi itibariyle de senet muaccel olduğundan, ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.