Satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerekeceği- Bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da göz önünde tutulması gerekeceği- Haciz tutanağı borçlunun terk ettiği adreste tutulmuş ise bu tutanağın da geçici aciz belgesi niteliğinde sayılamayacağı; bu açıklamalara göre somut uyuşmazlıkta borçlu adresinin kapalı olması nedeniyle mal haczi yapılmadığına ilişkin tutanağın da, geçici aciz vesikası niteliğinde sayılmayacağı-
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinin bir tür tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu’na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
Alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının reddedilmesi halinde hükmedilecek tazminat-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemi-
Görüldüğünden ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olan çekte, rehin cirosu yapılamayacağı—
Geçersiz limited şirket hisse devir sözleşmesiyle devredilen hisselerin miras payı oranında tescili istemi-
Teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun Değişik 97/13. maddesi gereğince % 20 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, gerekçesi karar yerinde tartışılmadan ve söz konusu değişiklik de gözönüne alınmadan Yasa'da yazılı olan % 20 tazminat oranı aşılarak, % 40 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Gerek İİKnun 45. maddesindeki gerekse İİK.’nun 257/I. Maddesindeki düzenlemelerin ‘borçlu’ ile ilgili düzenlemeler olduğu, ‘kefiller’ ile ilgili olmadığı; bu nedenle alacaklılar tarafından önce rehine başvurmadan sözleşmenin müşterek ve müteselsil borçlu ve kefilleri hakkında- BK’nun 487. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz kararı istenebileceği–
Trafik iş kazası sonucu vefat eden ve geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalılara yapılan peşin sermaye değerli gelirler, harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.