Borçlunun İİK’nun 72/3. madde koşullarında menfi tespit davası açması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebileceği- Borçlunun, Mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar icra dosyasında ferileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılar ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemeyeceği-
Dava konusu çeklerin keşide tarihlerinde tahrifat yapıldığı,çeklerin tahrifattan önceki keşide tarihleri itibarıyla değerlendirilmesi gerekeceği, çeklere ciro yoluyla hamil olan davalıya karşı şahsi defi'lerin ileri sürülebilmesi için hamilin çekleri kötüniyetle iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekeceği-
Mahkemece davacının talebi üzerine daha önce hükmedilen yargılama giderleri davalı aleyhine değiştirilmiş olup hüküm fıkrasının davalı aleyhine sorumluluğunu arttıracak şekilde düzeltme yoluyla değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası-
5846 sayılı SK'dan kaynaklanan bir hak veya tescilli bir sınai hakkın uyuşmazlık konusu yapılmadığı, dolayısıyla Franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın genel hükümler dairesince genel mahkemelerce çözüleceği-
Dosyada aldırılan bilirkişi raporu HMK.nun 275. maddesine aykırı olduğu gibi gerekçesi gösterilmeden bu rapora itibar edilmemesinin de HMK 266. maddesi hükmü karşısında çelişki oluşturduğu, bu durumda mahkemece konusunda uzman 3 kişiden bilirkişi heyeti oluşturularak dosyanın heyete tevdi ile davalının sözleşmeyi feshetmesinden sonra ceza faturaları kesmesinin hukuki olup olmadığı, fesihten önce kesilen faturaların içerik itibariyle oluşa uygun bulunup bulunmadığı, hususları değerlendirilerek ve prim alacakları hususunda ihtilaf bulunmadığı da göz önünde bulundurularak rapor tanzim ettirilip sonucuna sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 29.05.2023 T. E: 2022/1237, K: 7098
Dosya içeriğine göre; davacının, davalı M.T'dan olan alacağının ve alacak miktarının belli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, İİK'nun 257. vd. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince itiraz üzerine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair kararın doğru olduğu-
Senede dayalı icra takibinden sonra borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında teminatsız takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkin davada, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 30.01.2018 tarihinde işe iade istemiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesince 05.11.2019 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmesinden sonra davacı vekilinin 20.03.2020 tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesini talep ettiği dikkate alındığında; yargılamanın iadesi isteminin ilk derece mahkemesince mi yoksa Bölge Adliye Mahkemesince mi değerlendirilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.